Tamam sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.

Tamam içeride PKK, FETÖ belasıyla uğraşıyoruz, dışarıda Koridor, El Bab, Musul, Telafer, Halep problemleriyle.

Kendi meclisini, sivil insanları bombalayacak kadar canavarlaşan, dünyada görülen en alçak hıyanet şebekesi ile karşı karşıyayız, tamam.

Tarihin ilk defa şahit olduğu bir sivil direnişle savuşturduk bu belayı ama devlet mekanizması büyük yara aldı, toparlanmak zaman alacak, buna da tamam.

Dolar/TL 3.30’u geçti. Gerçi bu sadece içerdeki gelişmelerden kaynaklanan bir durum değil, geçen yıl 1.15 civarında seyreden paritenin 1.06’ya gerilemesi esas sebep ama ekonomide daralma olduğu da doğru, bunlara da tamam.

Bütün bu iç ve dış olumsuz atmosfere rağmen;

Madde 1: Bazılarının ısrarla pompalamaya çalıştıkları gibi üzerimize sis çöktü de göz gözü görmüyor değil. Bir alamete binip kıyamete gittiğimiz filan da yok.

Madde 2: Yine kerametleri kendinden menkul bazı çevrelerin estirdiği gibi kriz kapıda, canımız burnumuzda, boğuluyor filan da değiliz.

Madde 3: Büyük yatırımlar sürüyor. Açtıkları hendeklerde boğulanların yıkıma sebep olduğu şehirler yeniden kurulacak.

Madde 4: Savunma ve Havacılık Sanayii sektöründe on beş sene önce rüyamızda görsek inanamayacağımız harika işler oluyor. Türkiye konumu itibariyle ezelden beri yüksek miktarda silah ithal eden bir ülke. Şu anda 6. büyük savunma ve havacılık sanayi ürünleri ithalatçısı. Dünya üretiminin % 3.4 ‘ü Türkiye tarafından satın alınıyor fakat son on yıldır sektörde yapılan yatırımlar meyvesini vermeye başladı. Türkiye birçok ihtiyacını artık yerli üreticilerden temin ediyor. Bunun çok önemli bir anlamı daha var, terörle mücadelede artan etkinlik.

Sektörde ihracat da 2015 itibariyle 1.655 milyon doları buldu. Bu yıl 2 milyar dolar hedefleniyor. Şu anda Türkiye savunma ve havacılık sanayii sektöründe 16. büyük ihracatçı konumuna yükselmiş bulunuyor. Önümüzdeki 5 yılda da hedef 5 milyar doları aşmak.

Madde 5: Bir harika gelişme daha… Türkiye tersanelerinde tasarım ve imalatı tamamen yerli “Enerji Gemileri” inşa ediliyor. Yüzen elektrik santralleri yani. Dünyanın en büyük enerji gemileri filosu bir Türk şirketine ait. Elektrik üretimi yetersiz ülkelerin limanlarına yanaşıyor ve ürettiği elektriği satıyor. Önemli bir ihracat kalemi. İnşasına yeni başlanan 14 gemi ile birlikte filonun üretim kapasitesi 4.5 GW’a çıkacak. Bu da Türkiye’nin şu anki kurulu gücünün %6’sına tekabül ediyor.

Maddeleri çoğaltmak mümkün.

Mümkün de yaşadığı toprağın gerçeklerine yabancı, zihnindeki karanlıkları ülkenin ufku kararıyormuş gibi lanse etmeye çalışan borazanların sesini bastırmak için daha fazla çaba gerekiyor.

Burası dünya ama işte ne yaparsınız, yürüyen de bulunuyor bir yolda ürüyen de…