Yine bir Kurban Bayramı geldi. Kurbanı biz Müslümanlar kesiyoruz; derdini, kaygısını Müslüman görünümlü münafıklar, İslam ve Müslüman düşmanları çekiyor.

Biz Müslümanlar için önemli bir ibadet olan kurban ibadetini ve önemli bir bayram olan Kurban Bayramı’nı itibarsızlaştırmak için her yıl algı operasyonuna girişiyor ne kadar İslam düşmanı haysiyetsiz varsa…

Geçmişten bugüne kimler ne demedi ki Kurban Bayramı ve kurban ibadeti için… Hepsi de İslam düşmanlığını, Müslüman nefretini çeşitli kılıflara bürüyerek ortaya döküyor.

Genco Erkal, “Hiç sevmem bu bayramı… Kanlı bayram, ilkel bayram… İnsanlığın karanlık dönemini kutsayan örümcek kafanın bayramı… Benden uzak olsun.” diye zırvalamıştı.

Leman Sam, “Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvana dayayan aynı şeydir, IŞİD beni şaşırtmıyor.” diyerek ibadetini yapan Müslümanların hepsini terörist ilan etmişti.

Hülya Avşar, “Hayvan keserek bayram yapan bir dini aklım almıyor” başlıklı bir köşe yazısı kaleme alarak hem cehaletini hem inançsızlığını hem de İslam düşmanlığını ortaya koymuştu.

Pelin Batu, “Kurban kesmek keşke yasaklansa… Ete değil, eğitime ihtiyacımız var.” diyerek İslam ve Allah’ın emri kurban ibadeti hakkındaki ön yargısını göstermişti.

Şirin Payzın da kaçan bir kurbanlık boğa haberinden sonra “Aferin boğa… Hayvan kesmek yerine parayı ihtiyacı olan çocukların eğitimine harcamak gibi büyük bir sevap var mı?” şeklinde bir paylaşım yapmıştı.

Emin Çölaşan, “Kurban olayında çok büyük paralar dönüyor. Dolayısıyla bütün dinci kuruluşlar kurban bedelinin, etinin ve özellikle derisinin peşinde. Geçmişte derileri Türk Hava Kurumu toplardı. AKP iktidarı onlardan bu yetkiyi aldı ve dinci kuruluşlara verdi. Cumhuriyet düşmanı olan dinci kuruluşlar, dinci şirketler ve vakıflar şimdi her kurban bayramında bu kazançlı ticaret nedeniyle köşeyi dönüyor.” diye buyurmuş.

Yine “İstanbul Boğazı ve bütün akarsular kan gölüne dönecek. Kurban etlerinin ve derilerin paylaşımında yine kavgalar çıkacak. Hayvanların iç organları kesimden sonra ortalıkta bırakılacak. Yüzyıla yakışmayan ilkel manzaralar…” diyerek tüm Müslümanları ilkellikle, vahşetle itham etmiş. Kendi kapitalist, ilkel, maddeci zihniyetini Müslümanlara yansıtmış.

Hepsinin ortak özelliği; çeşitli kılıflarla kurban ibadeti üzerinden İslam’a, Müslüman’a ve İslam’ın emri ibadetlere, Müslümanların kutsallarına saldırıyor olmaları…

Hepsi zırıkı cahil, hepsi edepsiz; hiçbiri haddini, hududunu bilmiyor!..

İnanmadıkları bir dinin, inanmadıkları ve uygulamadıkları bir ibadeti hakkında konuşma, ahkâm kesme, hüküm verme hakkını görüyorlar kendilerinde!.. Kinleri ve öfkeleri parçalarından akıyor Ebu Cehil’in torunu cahillerin!..

Zıkkımlandıkları içkilerin, yılbaşında götürdükleri hindilerin, gittikleri tatillerin parasının bir kısmını verse yüz binlerce çocuğun yıllık eğitim masrafını rahatça karşılayacak olanlar, kurban parası hesabı yapıyor.

Her gün her gece en lüks restoranlarda, lokantalarda, barlarda etin envai çeşidini tüketen embesiller

“Kurban katliamdır!..” diye yaygara koparıyor. Kendi yedikleri et, tarlada yetişiyor; giydikleri kürk, ayakkabı, taktıkları deri çantalar ağaçtan elde ediliyor sanki…

Samimiyetsiz, ikiyüzlü, çıkarcı, İslam ve Müslüman düşmanısınız!..

Kurbanımıza da bayramımıza da kurban olun…

Bizim kurbanlarımız bizi inşallah cennete götüreceği gibi, Allah yolunda kurban olan o hayvancağızlar da cennete gidecek!..

Sizin gibilerin sonunu düşününce size olan öfkemin yerini merhamet ve acıma duygusu alıyor. Bu da İslam’la şereflenip Müslüman olmamızın bir lütfu işte!..

Kurban Bayramımız mübarek olsun; Rabbim, kestiğiniz kurbanları kabul eylesin!..