Suriyeliler, mezhepçi, ırkçı, ayırımcı bir zalimden kaçtılar. Bu insanlık düşmanı, ülkesini yıllardır “tek bir parti”nin hâkimiyetinde, özgür seçimlerin olmadığı bir ortamda baskıyla yönetiyor.
Bu diktatör, evlerini, şehirlerini, ailelerini yok ettiği için milyonlarca Suriyeli ülkemize sığındı. Bazıları bu mazlumlardan nefret ediyor. Peki hepsinden mi? Hayır.
Sevdikleri, bağırlarına bastıkları, “başlarına taç ettikleri Suriyeliler” de var. Sözcü Gazetesi’nin yazarı, ultra Esedçi Hüsnü Mahalli gibi. Yani sorun, Suriyeli olmaları değil. Kendilerine benzeyenlerle hiçbir problemleri yok.
Hüsnü Mahalli, “İstanbul seçimlerinde AK Parti tökezlerse, dünya rahat bir nefes alacak” buyurmuş. Hangi dünya?
Bir asırdır, sömürgecilerin kucağında büyüyüp, palazlanıp, kendi halkına her türlü eziyeti layık gören Ortadoğu’nun diktatörler dünyası mı? Sırf, Batılı efendileri daha fazla sivri dişlerini boynumuza iştahla geçirsin diye, her türlü mezhepçi-ırkçı fitneyi toplumlarımızın arasına atan; bu sayede bahşedilmiş iktidarlarını biraz daha sürdürebilmenin derdinde olan kuklaların dünyası mı rahatlar?
Esedperest bu zavallı köleler, AK Parti’den; ezilen, horlanan mazlumların ABD’nin darbelerini püskürtebileceğini gösterdiği için nefret ediyorlar. Çünkü, yıllarca seçim yaptırmadan, “tek partili” uyduruk demokrasiler sayesinde milletin ensesinde boza pişirmeye alışmışlardı. Halk biraz silkinip, başını kaldırsa, Batılı efendileri “darbeleriyle” yardımlarına koşardı. Artık bu da para etmiyor.
Onlar halka tepeden bakan, sadece Anadolu’yu değil; tüm İslam dünyasındaki halkları aşağılayan “köleleştirilmiş” azgın bir azınlıktılar. Hepsi birbirlerine benziyorlar. Kendilerini adeta küçük birer “ilah gibi” görüyorlar.
Onun için, saltanatlarını yıkıp, kendilerinin de üzerinde yaşadıkları toprakları mamur eden; düşmanlarına karşı ordusunu güçlendiren; ordusu ile milletini tek bir vücut haline getiren; halkının arasına bölücülük mikrobunu atanlara göz açtırmayan kim varsa ondan nefret ediyorlar. Erdoğan’dan nefret etmelerinin sebebi bu.
Halkın iktidarını tökezletmek, yeniden bizi kurtlar sofrasına meze yapmak için makyajlayıp önümüze çıkardıkları adaylarının VIP takıntısını anlayışla karşılayın. Boyalar döküldükçe altından o çok sevdikleri Beşar Esed’e öykünen küçük ilahçıklar zuhur ediyor çünkü.
Devletin valisine küfretmesine ise şaşırmayın. İstiklal Savaşı kumandanı paşaları idamla yargılatan; seçilmiş başbakanları astıran çirkin bir geleneğin temsilcileri kendileri çünkü.
