Türkiye’nin değerli markalarından ayçiçek yağı üreticisi Yudum ile Tohum Derneği iş birliğinde başlatılan “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi” 2. yılında Konya’da devam ediyor. Konya Karatay ilçesine bağlı Yağlıbayat köyü, Gözlü Tarım İşletmesi Müdürlüğü ve Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü uygulama sahalarında deneme ekimleri yapılan ayçiçekleri hasat edilmeye başlandı. Konya’da altı farklı köyde uygulanan projenin hasat töreni, Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya ve Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh’in ev sahipliğinde Yağlıbayat köyünde yapıldı. Törene, TAGEM Genel Müdürü Dr. Metin Türker, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Ercan Türktemel, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker katıldı.  

Tarımda kendine yeten bir Türkiye

Geçen hafta Konya’ya gidip ayçiçeği hasadını ben de yerinde izledim. Proje kapsamında Konya’da ekilen ürünler sembolik bir törenle Konya’da hasat edilmeye başlandı. Epey keyif vericiydi ama bir o kadar da meşakkatli. Allah çiftçimize kolaylıklar versin, kolay iş yapmıyorlar. Türkiye’nin kendine yeter derecede ayçiçek yağı olması için çalışan markaları görüyor olmaktan da çok mutluyum. Proje kapsamında Yudum ve Tohum Derneği, Türkiye’de yüksek verimli yerli ayçiçeği tohumunun geliştirilmesini, çeşitliliğin artırılmasını ve ayçiçeği yetiştiren çiftçilerin desteklenmesini hedefliyor. Projeden elde edilen tohumların tamamı yerli, hem kuru hem de sulu tarım koşullarına uygun. Yaygın hastalıklara karşı dirençli ve kuş zararları ile güneş yanıklarına karşı da dayanıklı olan tohumların yağ oranı da %35’in üzerinde. Projenin sonucunda da en verimli tohumlar belirlenip, Tarım ve Orman Bakanlığı’na müracaat edilerek tescil edilecek. Belki şu anda ekilen ayçiçekleri, üretilen yağlar, ihtiyacın tamamına cevap vermeyebilir ama bu işin öncülüğünde ülkemizin bitkisel yağ konusunda çok ileri noktalara gideceğine inanıyorum.

Ayçiçeği ekimleri ilk olarak geçen yıl Trakya’da başladı

Geçen yıl Trakya bölgesinde ilk ekimleri yapılan projenin bu yılki ayağı da Konya oldu. Proje, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (TTAE), Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü teknik destekleri ve Karatay Ziraat Odası’nın katkıları ile yürütülüyor. Geçen yıl Trakya’da Tekirdağ Muratlı, Edirne Keşan ve İstanbul Silivri ilçelerinde 10 çeşit yerli tohum ekilerek hasadı yapıldı. Burada 10 çeşit tohumun, verimlilik ve yağ oranı gibi performans parametreleri değerlendirildi. İşin sonunda da en yüksek performansa sahip 5 çeşit tohum belirlendi. Verim ve yağ oranlarına göre ilk 5 sırada olan SUN 2259, M98CL88, ROSETA, IMI1810 ve TR 2242CL çeşitleri ile bu sene geliştirilen yeni 5 çeşit, Konya’daki deneme çalışmasına eklendi.

Özetle, bu proje kapsamında özel belirlenmiş 10 çeşit yerli ayçiçeği tohumunun bu yıl Konya’da Yağlıbayat, Yenikent, Göçü, Ovakavağı, Yarma ve Karakaya köylerinde ekimi yapıldı.

Projenin hedefinde kadın ve genç çiftçiler var

Projenin sosyolojik boyutunda ise kadın ve genç çiftçilerin desteklenmesi var. Proje, kadın çiftçilerin tarımda görünmeyen emeklerinin görünür kılınması açısından önemli bir adım olarak görülüyor. Çiftçilikten, kırsal yaşamdan ve tarımdan uzaklaşan gençlerin de bu proje kapsamında desteklenmesi, tarımın gençlerin gözünde cazip hâle getirilmesi açısından da çok değerli geliyor bana. Ayrıca “Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi” kapsamında Trakyalı ve Konyalı çiftçilerden oluşan bir çiftçi ağı da kurulmuş ve 300 civarında bir çiftçiye de bu yılın mart ayında tohum desteği verilmiş. Bu sistemde 70 çiftçi kura ile seçilirken, kadınlara, gençlere ve ihtiyaç sahiplerine tohum desteğinde öncelik tanınıyor. Yine proje kapsamında çiftçilere yüz yüze eğitim ve teknik uygulama desteği de veriliyor.   

Törendeki konuşmalardan kısa notlar;

Tahir Büyükhelvacıgil

Törende Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, yerli üretimi artırmak ve çiftçileri güçlendirmek için Yerli Ayçiçeği Tohumu Geliştirme ve Çiftçi Destekleme Projesi gibi çalışmaların sayısının artması gerektiğine dikkati çekti.

Musa Kaya

Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya, hasat töreninde geçen yıl yapılan ekimin sonuçlarını da aktararak, “Tohum Derneği olarak doğayı, tarımı ve çiftçileri destekleyen projeler geliştirip uygulamaya çalışıyoruz” dedi.

Houmer Balazadeh

Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh, “Yudum olarak yerli üretimi artırmak için çalışmaya ve çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Bu projemiz, Türkiye’de yüksek verimli yerli tohum geliştirilmesi ve çeşitliliğin artırılması noktasında dönüm noktası olacak. Gelecek yıl bu projeyi Türkiye’nin bir başka önemli tarım merkezi olan Adana Çukurova’ya taşıma planımız var.” dedi

Konya’da Lezzet Noktaları

Gezi sırasında Konya’da lezzet noktalarına uğramayı da ihmal etmedik tabii.

Lokmahane

Lokma, özellikle Mevlevilikte dostlarla beraber yenilen bir yemeğin adıdır. Burada nimete şükür ve saygı vardır ve asla tamah yoktur. Yaşam felsefesini "bir lokma bir hırka" olarak tanımlayan dervişler "bulunca paylaşırız bulamayınca da şükrederiz" derler. Bulunca paylaşmak, olmayana da vermek; sevdiğine, kardeşine, dostuna, misafirine ikram etmek bir Anadolu geleneğidir. İşte Mevlevilikte olan bu anlayıştan yola çıkan Harun Dönmez, Lokmahane’yi dostları misafir etme zevkini paylaşma, bir şükre ortak olma, dostlara ikram etme ve başkalarının da dostlarına bir ikramda bulunması adına kuruyor. Mekânı ziyaret ettiğimizde de tarhun çorbası, etliekmek, tirit, bademli pilav eşliğinde bütün et ve tatlı olarak saç arası lezzetlerini tattık.

Cemo

1984’te Konya Nalçacı'da 4 kişilik bir ekip ile kurulan Cemo Etliekmek, günümüzde de kaliteli lezzet anlayışından ödün vermeden, Konya’da 3 adet restoranı ile hizmet vermeye devam ediyor. Marka bu yıla kadar ulusal anlamda birçok ödüle de layık görülmüş. 2017’de şirket sahiplerinden Konya Lokantacılar Odası Başkanı da olan Ali Osman Karamercan öncülüğünde Konya etliekmeğinin coğrafi işaret tescil belgesi alınıyor. "Konya'da etliekmek Cemo'da yenir" sloganı ile Konya mutfağının dünya ölçeğinde tanınmasına katkıda bulunan Cemo’yu ziyaret ettiğimizde önce yöreye özgü bamya çorbası içtik ardından tabi ki normal ve bıçak arası etliekmek yedik. Yemeği saç arası tatlısıyla da noktaladık.

Somatçı

Bir dönem TSK’da aşçı olarak çalışan Şef Ulaş Tekerkaya, Hz. Mevlana’dan aldığı ilhamla Sofra ve Ne varsa İçindedir anlamını taşıyan “Somatçı Fîhi Mâ Fîh” restoranını kuruyor. Yerli-yabancı Konya’ya gelen misafirlere Çatalhöyük, Orta Asya, Selçuklu, Mevlevî, Osmanlı ve Konya mutfağından lezzetler sunan, mekânın sahibi ve aynı zamanda şefi olan Ulaş Tekerkaya, yıllardır aşçılık eğitimi ve tecrübelerinden oluşan deneyimiyle farklı tatları harmanlayıp, geçmişten günümüze gelen bu yemekleri biraz da kendi yorumunu katarak misafirlerine takdim ediyor. Aynı zamanda bir akademisyen olan Ulaş Şef, yazdığı “10.000 yıllık Mutfak Kültürü” adlı kitapla da “Gourmand Cook book spacial award” ödülünü kazandı. “Somata Sala” adında bir kitabı daha bulunan Ulaş Şefin elinden Konya kültürüne yemeklerden bir kısmını biz de bu ziyaretimizde tattık. Biber çorbası, etliekmek, tava kebabı, incirli et, sıkma, erikli et, özel hazırladığı tatlı tabağında höşmerim, helva ve incir tatlısı gibi...