Baraz”, Barazi”, “Berazi” kelimelerini hiç duydunuz mu? Bunlar bir aşiret isminin değişik okunuşları.

Sözünü ettiğimiz aşiret Berazi ya da Barazi Aşireti Konfederasyonu. Suruç’tan başlayarak Samsat, Antep, Maraş ve Halep’e kadar olan alandalar. Bugün Kobani’de bu aşiret mensuplarının yoğun olarak yaşadığını biliyoruz.

Barazilerden, 1730′da Suruç dolaylarından göç etmiş aileler tarafından olanlar, Erzurum ve Kuruçay taraflarında da yaşarlar. Kurmanci konuşurlar. Genel olarak Sünni olan aşiretin Maraş’ta bulunan uzantıları Alevidirler.

“Erdelan Kürtleri”ni yazan Sheerin Erdelan’a göre bu aşiretin cesaretleri ile tanınan erkekleri, düşmanlarının üzerine “Birer yaban domuzu” çevikliğinde atıldıkları ve onları yok ettikleri sebebiyle Kürtçe’de Yaban domuzu anlamına gelen Baraz kelimesi ile adlandırdıklarından kendilerine Barazi denildiği rivayet edilmektedir.

Kobani, IŞİD saldırısına uğradığında PYD Lideri Salih Müslim, içerisinde Berazilerin de olduğu sınırdaki aşiretle çağrı yaptı “Urfa deniliyor. Oradakiler bizim aşiretlerimizdir. Şexani, Berazi, Ketkani, Beski aşiretleri var Kobanê’de. Aynı aşiretler Urfa’da da var. Suruç’ta kalan bir Berazi, başka yerde bir Berazi kızı, kadınının IŞİD tarafından satılmasını kabul eder mi?” dedi

Kobani, IŞİD’den geri alındı ama geçen hafta IŞİD tekrar Kobani’ye saldırdı. Bu saldırı sonrası saldırganların Türkiye’den geldiği ifade edildi ama en son PYD Kobani Eşbaşkanı Ömer Eluş da yaptığı açıklama ile bunu yalanladı. Eluş, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “IŞİD üyelerinin nereden Kobani’ye girdikleri konusunda kesin bir şey diyemeyiz ama bir grubun güneyden girdiği kesin. Önce güneyde yer alan Berxbodan köyüne girmişler. Orada görgü tanıkları bize IŞİD’in 8 arabayla köye girdiğini, her arabada 10 kişinin olduğunu ve Kürtçe konuştuklarını söylediler.” dedi.

Eluş açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Bazı IŞİD üyelerinin ise Türkiye’den girdikleri yönünde bize gelen bilgiler var ama bu konuda henüz kesinleşen bir şey yok. Tespit edilen bir şey yok henüz. Araştırmalarımız devam ediyor. Sağ yakalanan IŞİD üyelerinden üçü Kobanili. Bu üç kişi Kobani nüfusuna kayıtlı. Birisi Şeran köyündendir. Sağ yakalananların şimdi sorgusu yapılıyor. Bazıları itiraflarda bulundular. Kobani saldırısında Burkan El Fırat içinde yer alan ve Kobani’de kalan Suwal El Rakka örgütünün iki savaşçısı da saldırıda IŞİD ile hareket etmiş. Bize göre IŞİD bu örgüte adam sızdırmış” dedi.

Şimdi bütün bu açıklamalardan sonra Barazi aşireti ile ne alakası var diyebilirsiniz.

Son olarak, Kobani’de IŞİD’e saldıranlar, Barazi aşireti üyesi Kürtlerdi. 150 binden fazla bir nüfusa sahip olan Barazilerden IŞİD’e ciddi katılım vardı ve PYD, Mardin, Bingöl, Adıyaman,Halepçe vb yerlerden IŞİD’e katılımlar gibi Barazi aşiretinden katılanları da görmek istemiyordu. Ama son dönemlerde IŞİD’e Kürtlerden ciddi katılım vardı. 2009 yılından itibaren Kürt gençlerinin sistematik biçimde önce El Kaide’ye sonra da IŞİD’e nasıl katıldıklarını yazıyorum ama kimse gerçekleri görmek istemiyor.

Peki, son Kobani saldırısı nasıl olmuştu:

Gelenler, PYD’nin kontrol noktası girişlerinde aralarında intihar bombacısı kadının da olduğu gibi Kürtçe konuşmuşlar ve yanlarında gelenlere de Özgür Suriye Ordusu elbisesi giydirerek, “bunlar bize yardıma geldiler” demişler ve Kobani’ye rahatlıkla girmişler.

Şimdi Kobani’de en son saldırıda gerçek buyken, bunu görmemek ve uzun zamandır IŞİD içerisine katılan Kürt gençlerini görmezden gelip suçlayıcı politikalar üretmek gerçekleri değiştirmiyor. IŞİD bu bölgede kaosun bir aracı gibi dizayn edilirken, bir taraftan etnik, diğer taraftan Selefi-Sufi ve mezhepsel çatışmayı alevlendiriyor. PYD’nin şunu fark etmesi gerekiyor, bu çatışma Türk’ü de Kürdü de ayırmıyor.

Yarın Suriye savaşı bittiğinde bu politikalar devam ederse Kobani’de, Mardin’de, Halepçe’de IŞİD’li bir Kürtle PKK’lı bir Kürt yan yana yaşayabilir mi… Bugünü kurtaralım derken yarınınızı ipotek altına almayın…