Ligin ilk yarısı bitti ve genelde takımların yedek ağırlıklı çıktığı kupa maçlarını saymazsak, futbol, 19 Ocak 2018 tarihine kadar tatile girdi.
İlk yarıya şöyle bir bakacak olursak, futbolumuzun ne kadar keşmekeşlik ve beyhudelik içinde olduğunu görebiliriz. Bu ülkede futbol adına son sözün pahalı pabuçlarda olduğu gerçeği ilk defa ayyuka çıkmadı. Milyonlarca euroluk sözleşmelere imza atan o başkan ve sözde yöneticilerin öttürdüğü borular, gün gelecek ellerinde kalacak.
Sözüm ne Tudor’a ne de yerine gelene; sadece işleyen haksız sisteme. Türk futbolunun düşmanı adaletsiz sözde yorumcular, sevilmeyeni değerli kılmak adına oynadıkları tiyatroyu, yıllar önce A Milli Takım’ın başında olan Şenol Güneş ve Abdullah Avcı hocalarımıza da oynamışlardı. Konuyu bilen bilir. Unutmayalım, futboldaki en büyük kayıp yitirilen zamandır.
Menajerlerin bile futbolumuz içinde cirit attığı yerde yabancı oyuncuların tavır yapması kadar doğal ne var ki? Aykut Kocaman’ı yerden yere vuranlarla, ‘yeniyi gönder eskiyi getir’ kampanyasına alkış tutanlar aynı kişiler.
Adaletin işlemediği, tepeden tırnağa ayvaz kasap hesabı ile yönetilen bu ligde bir daha kaybettiklerimizi asla kazanamayacağımız bir gerçektir. Bunun için neredeyse TV’lerdeki tüm spor programlarının üzerine ‘+18’ ibaresini yapıştırasım var. Çünkü kinin ve nefretin harmanlanıp düşmanlıkların olduğu yerde, olan, futbolu seven çocuklarımıza oluyor. Futbolumuzun yalakaları ölülere halay başı olurken, dirilere de helva tarifi vermeyi onur sayıyor.
Futbolu seven çocuklar; asla pes etmeyin asla vazgeçmeyin. Bilin ki bu sığ anlayış, bu nankör bakış, sizlerle değişecek.
Tatar Ramazan değilim; bu oyunu bozamam belki, lakin hakkı ve haklıyı ayırmak, doğruları haykırmak, susup seyretmekten daha iyidir; en azından futbol aşkı adına.
Şemsi Tebrizi hazretlerinin, bize her konuda klavuz olabilecek bir kıssası ile yazıma nokta koymak istiyorum:
“Kalp ruha der ki: Ben severim aşık olurum ama acısını nedense hep sen çekersin.
Ruh da cevap verir: Sen yeter ki sev. Hayatta her şey olabiliriz, önemli olan o hayatın içinde ‘insan’ olabilmektir.”
Öyleyse futbol aşkı adına, bu oyunda da kalbimize vuran buyursun.
Allah’a emanet olun…