Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, cumartesi günü, unutulmaya yüz tutmuş ‘Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret ederek bu soylu direnişi yeniden ülke gündemine taşıdı.
Biz de bu ziyaret vesilesiyle bu kahraman kadınları ve gösterdikleri yiğit duruşu bir kez daha derhâtır ettirelim istedik…
*
Bundan tam 1450 gün önce Hacire Akar isimli Diyarbekirli bir kadın, çocuğunun HDP tarafından kandırılıp dağa götürüldüğünü iddia ederek PKK’nın siyasi ayağı olan bu partinin önünde eylem başlattı.
*
Bu kahraman kadına çok kısa bir süre içerisinde başka kadınlar/anneler katıldı.
Başlangıçta bu hadiseyi ciddiye almayan PKK, eylem ikinci haftasını doldururken açıklama yapmak yani halkı ve eyleme katılanları tehdit etmek zavallılığına kadar düştü.
*
Karşılarında, inandıkları dava için ölümü göze almış anneleri görünce panikleyen bu katil örgüt ve savunucuları, yaptıkları açıklamanın, “sonun başlangıcı” olduğunun farkında değillerdi muhtemelen…
Evet, bu eylem, tarihe; bu memlekete ve millete 40 yıldan beridir kan kusturan cani bir örgütün, tarih sahnesinden çekilmeye başlamasının miladı olarak geçecektir.
Bunda zerre kadar kuşkum yok!
Tıpkı 1955 yılında Amerikalı siyahilere uygulanan ırkçı zulmü tarihin tozlu sayfalarına gömen Rosa Parks isimli siyahi bir kadının başlattığı eylem gibi bu direniş de milat olma özelliğine sahiptir!
*
Malumunuz, Amerika’da toplu taşıma araçlarında siyah-beyaz ayrımı yapılmaktaydı.
Bu ırkçı yaklaşıma göre otobüslere binen beyazlar ön tarafta, siyahlar ancak arka tarafta oturabiliyorlardı.
Otobüs dolduğunda ise siyahlar inip başka bir araca binmek zorundaydılar.
İşte Rosa Parks isimli bu kahraman kadın bir gün ön tarafta oturdu ve bütün tehditlere rağmen kalkmadı.
Bu eylemi neticesinde hapisle cezalandırıldı ama ok yaydan çıkmıştı bir kere…
Siyahlar, bu ırkçı ayrım kalkmadığı sürece otobüslere binmediler.
On binlerce insan işlerine yaya gitti.
Bir yılı aşkın bir süre devam eden bu protesto sonuç verdi ve bahse konu ırkçı yasa kaldırıldı.
Bir kadın, Amerika’yı dize getirmişti!
*
Hacire Ana’nın direnişini Rosa Parks’ın eylemine benzetirken hiç de hayalci davrandığımı düşünmüyorum…
Zira şunu biliyorum ki hiçbir zalim güç (tıpkı Amerika örneğinde olduğu gibi) kadınların ve annelerin başlattığı direnişle baş edemez!..
Bugün ya da yarın yenilmeye mahkûmdurlar!
*
1450 günden beridir devam etmekte olan bu eylem sayesinde 45 ana, yavrusuna kavuştu; 362 aile, Hacire Ana’nın başlattığı yiğit mücadelenin kahramanları oldu.
PKK’nın ilk dönemlerdeki tehdidi, amiyane tabirle “Vız geldi tırıs gitti!..”
Teröristler, meseleyi vülgarize etmek için kendilerine destek verenlerle birlikte ahmakça bir çaba içerisine girdiler ve gördüler ki anneleri yenemeyecekler!..
*
Rosa Parks, 1955’te koyduğu tavırla bir devrim başlattığından habersizdi muhtemelen.
Dört yılını doldurmak üzere olan Hacire Ana’nın koyduğu soylu tavır da kuşkusuz ki devrim niteliğinde bir eylemdir.
Tarih bunu not edecektir elbet.
*
Hacire Ana’ya ve Rosa Parks’a selam olsun!