“Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir.”
(
Farabi)
“Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsız lığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.” Nahl Suresi: 90. Ayet
Adalet, her değeri ait olduğu yere koymak, doğru hüküm vermek, haksızlıktan sakınmaktır. Hazreti Âdem’den, Hazreti Muhammed (sav)’e kadar bütün peygamberler hak ve adaleti öğütlemişler, bunun mücadelesini vermişlerdir.
İslam inanç mefkûresinde adalet denince Yunus Emre’nin “Yaratılanı severim yaratandan ötürü” deyişinde ifade ettiği; din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmeden insanlara, adil davranmak ve Allah’ın insana doğuştan verdiği can, mal, ırz güvenliği ve inanç özgürlüğü gibi toplumsal huzur için hayati önem arz eden temel hakları korumak akla gelir.
İnsanlık tarihi boyunca adil olunduğu sürece insanlar arasında huzur, barış ve sevgi yayılmış, adil olunmadığında ise zulüm, kan, gözyaşı, haksızlık ve kötülükler yayılmıştır. Adalet olunca insanlar kardeşçe, huzur içinde bir arada yaşayabilmiş, ne zaman ki hak ve adalet anlayışından uzaklaşmalar başlamış ise o zaman zulüm ve haksızlıklar, bölünüp parçalanmalar olmuştur.
İslam inanç sisteminin temel kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’in üzerinde durduğu en temel kavramların başında tevhit ve adalet konusu gelmektedir. Tevhit ve adalet toplumsal kötülüklerin çaresi, iyilik, güzellik ve faziletlerin kaynağıdır.
Adalet hayatın her alanındadır. Savaşta adalet, barışta adalet, nimetlerin paylaşımında adalet, ölçü ve tartıda adalet, söz söylerken adalet, çocuklar arasındaki sevgi de adalet, mal paylaşımında adalet, eşimize karşı adalet, çalışmada ve ücrette adalet, ticarette adalet, ibadette adalet, nefsimizin ve bedenimizin isteklerine karşı adalet, kısacası her zaman her yerde adalet.
Yusuf Has Hacip “Kutadgu Bilig” adlı eserinde adalet kavramı ile ilgili olarak şu tespitleri yapmıştır;
“Bir memleketin bağı ve kilidi iki şeyden ibarettir; biri ihtiyatlılık, biri kanun; bunlar esastır.” (beyit: 2015)“Hangi bey memlekete doğru kanun koydu ise o memleketini tanzim etmiş ve gününü aydınlatmıştır.” (beyit: 2017)“Adaletle iş gör, buna gayret et; hiçbir zaman zulüm etme; Allah’a kulluk et ve onun kapısına yüz sür.” (beyit: 1451)“Ey hâkim devlet adamı, kötü teamül koyma; kötü kanunlarla dünyaya hüküm edilmez.” (beyit: 1459)“Zulüm yanar ateştir, yaklaşanı yakar; kanun sudur, akarsa nimet yetişir.” (beyit:2032)
Adalet; kâinatın düzeni, medeniyetlerin bekası, toplumların huzuru, saadeti, ahiretimizin kurtuluşudur.