Ülkemizin, milletimizin bekası için çok önemli bir referandum var önümüzde. Bugün empati yapıp kendimi bir müzmin muhalifin yerine koymak ve neden “HAYIR” denmesi gerektiğini tüm milletimize açıklamak istiyorum. Çünkü HAYIRCI cephe, kendilerini ifade etmekte çok aciz!.. Ya da şöyle diyelim: Kendilerini oldukları gibi ifade etmekten çekiniyorlar. Arkadaşlara yardımcı olmak lazım, zira bizler aynı ülkenin insanlarıyız; düşman değiliz nitekim ve referandumdan sonra da yüz yüze bakacağız. O hâlde buyurun!..
Hayır diyorum çünkü:
“AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘EVET’ diyor.
Bu ülkede koalisyon dönemlerinin devam etmesini istiyorum.
İstikrar değil, istikrarsızlıktan yanayım.
94 yılda 65 hükûmet kurulmuş, hükûmetlerin ömrü 1,4 yıl… Bu hızlı değişimin devam etmesini, sürekli seçim yapılmasını, sürekli hükûmet değişimi olmasını ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı görüyorum.
Hükümet kurulamadığı, cumhurbaşkanının seçilemediği sonra da ülkenin kaosa sürüklendiği günleri özlüyorum.
Kaosu ve terörü bahane ederek darbe yapıp yönetime el koyma hakkını kaybedecek olan darbecilerin haklarının korunması gerektiğine inanıyorum.
Bu ülkede darbe ihtimalinin tarihe karışmasına karşıyım.
1980 darbesinin ürünü olan anayasanın ve kurumların aynen devam etmesi taraftarıyım.
Milleti, değerlerini, inançlarını, yaşam tarzını küçümseyip onlara düşman olanlardan yanayım.
Bu millete fazla yüz verildiği kanaatindeyim.
Bu milletin ekserisi cahildir, bidon kafalıdır, göbeğini kaşıyan adamdır, irticacıdır, görgüsüzdür, dağda çobandır; kime oy vereceğini bilmez, kandırılmaya çok müsaittir.
Milletin önüne konulanlar içinden tercih yapmasının yeterli olduğunu, istediği kişiyi cumhurbaşkanı seçmek gibi bir yeterlilikte olmadığını düşünüyorum.
Ağa babalarım öyle diyor ve bu çarpık düzenin devam etmesini istiyor.
27 Mayısların, 12 Martların, 12 Eylüllerin, 28 Şubatların belli aralıklarla devam etmesini istiyorum.
Çünkü benim için devlet ve millet önemli değil; bana yakın olanların, benim ideolojimden olanların iktidarda olmasını istiyorum.
Bu milletin bir daha bizim yüzümüze bakmayacağını, kendini adam yerine kaymayan bizleri de onların adam yerine koymayacağını iyi biliyorum.
Bu milletin de, devletin de sahibi biziz ve EVET diyenlerin istediği sonuç çıkarsa tüm imtiyazlarımızı kaybedeceğiz.
Bu milletle aynı seviyede, aynı haklara sahip olarak yaşamak, bir çobanla aynı değeri görecek olmak bizi kahrediyor.
Anlayın beni… Diğer türlü biz bitiyoruz, istikrarsızlık bitiyor, kavga bitiyor, kaos bitiyor, vesayet bitiyor…”
Niçin HAYIR dememiz gerektiği konusunda sizi ikna edebildim mi?
EVET…
EVET mi dediniz?
EVET dedik ve hep EVET diyeceğiz!.. Neden EVET dememiz gerektiğini bize çok güzel anlattınız.
Yok, biz boşuna demiyoruz bu millet adam olmaz, cahil bunlar diye!.. Ne Hâliniz varsa görün bidon kafalılar, yobazlar, irticacılar!..
Ve 17 Nisan sabahı reklamlar biter ve yepyeni bir sabaha uyanır Türkiye!.. Vursun mehterler, haydi ya Allah!..