Hata yapmayan insan var mıdır?
Ya da günahsız olduğunu iddia eden birileri...
İnsan yaptığı hatalarla, işlediği günahlarla, yanlış tercihleriyle var olur.
Bütün bu olumsuzluklar hayatın içinde vardır.
Hata yapmaktan kaçınmak elbette değerlidir; fakat hata yapmamak insan doğasına aykırıdır.
İnsan eksiktir, insan hata yapar ve günaha kayar.
Hatalar, öğrenme sürecimizin bir parçasıdır ve insanın mükemmel olmadığını gösteren donelerdir.
Hiç kimse hata yapmadan veya günah işlemeden hayatın karmaşıklığından kaçamaz.
Çamurlu yoldan geçiyorsak üzerimize elbette çamur sıçrayacak.
Tüm mesele, üzerimize çamurun sıçramaması değil; çamura yatmamak, çamurda oynamamak, başkalarına çamur sıçratmamaktır.
Gerçek özgürlük ve olgunluk, hatalarımızı kabul edebilmekte ve onlardan dönebilmekte yatar.
Günahın çirkinliğini görmek ve ondan uzaklaşmak, yanlışların yol açabileceği sonuçları kavrayarak doğru yolu seçmek insanın gelişimini şekillendirir.
İnsanın kâmil olma ve insan olmanın zirvesine doğru tırmanma süreci de bu şekilde başlar.
Günahsızlık iddiası ve hatasızlık arayışı gerçekçi değildir.
İnsanlar yaptıkları hatalarla, işledikleri günahlarla ve yanlış tercihleriyle büyürler ve olgunlaşırlar.
Hatalarımızı reddetmek veya günah işlemediğimizi iddia etmek, kendi kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir.
Hataların, günahların ve yanlışların savunulabilir tarafı olamaz elbette ancak asıl vurgulanması gereken nokta, bu hatalardan dönme yeteneğidir.
Bir hata yapmak veya günah işlemek utanç verici olabilir; fakat gerçek erdem, bu hatalardan dönme iradesine sahip olabilmektir.
İnsanoğlu hatalarla, günahlarla ve yanlışlarla örülü bir yolda yürür.
Önemli olan, bu yolda dönüş yapabilme cesaretini ve bilincini taşımaktır.
Hatalarımızı kabul etmek, kendimizi geliştirmek ve olgunlaşmak için bir fırsattır.
Her adım, insanoğlunun büyüme sürecinin bir parçasıdır.
Yürürken ayaklar, kimi zaman birbirine takılacak kimi zaman da düşeceğiz belki de.
İnsan düşer; fakat düştüğü yerden kalkmasını gösterecek donanıma da sahiptir.
Yeter ki istesin.
Yeter ki yanlıştan dönsün.
Yeter ki düştüğü yerden kalksın.
Yeter ki yeniden başlama kararlığını ortaya koysun.
Gerisi gelecektir.
Unutulmamalıdır ki asıl değer, hatadan dönme iradesine sahip olmaktır.
İnsanları günahlarıyla yargılamayalım.
İnsanları yaptığı hatalardan dolayı aşağı görmeyelim.
Hatasız kul var mı?
Kimin ne olacağı, akıbetinin nereye evrileceği belli olmaz.
Ne olduğumuz değil, ne olacağımız önemli.