Öteden beri, AK Parti’yi savunan gazeteci, yazar, yayımcı gibi medya mensubu zevat, kerameti kendinden menkul seçkinci tekebbürün saçma sapan bir ithamına muhatap kalagelmiştir:

“Yandaşlık”.

Ardından; “hükümet yandaşı” diye özel bir tavzihten sonra, gelsin hakaretlerin en yakası açılmadık olanları.

Hayır, onları burada sayacak değilim.

Terbiyesizliği, seviyesizliği ve kalitesizliği tespitle yetinelim sadece.

Bu arsızca saldırının ardından ne yapıyorlar dersiniz?

Hemen CHP’nin yanında hizalanıyorlar tabi.

“Peki, bu yandaşlık değil midir?” diye sorulduğunda, şu pişkinlikten de öte yüzsüzlük şahikası cevabı alıyorsunuz:

“Biz muhalefetin yanında duruyoruz!..”

Buyurun buradan yakın…

Muhalefet dedikleri parti, beynelmilel şer odaklarının ve sermayenin yılmaz savunucusu!

Paralel ihanetin sözcüsü!

Statükonun bizzat kendisi!

Kendini merkez diye yutturan marjinal medyanın can ciğer kuzu sarması…

Ve daha bir sürü şey.

Yani, sahici anlamda tahakküm eden ve ezen ne kadar odak varsa onların adamı.

“İktidar” dedikleri AK Parti’ye gelince.

Evet, halkın kendisini temsil etme imkanı bulduğu iktidar partisi, bu doğru.

Ama dünyadaki en önemli şahsiyetli muhalefetin merkezlerinden birisi.

“Dünya 5’ten büyüktür!” diyecek kadar radikal bir muhalif hem de.

İstikbarın, dünyada cereyan eden bütün zulümlere gözünü kapayıp alttan alta destek verdiği vasatta, “zulme rıza gösteremeyiz!..” diyerek statükoyu sallayan bir muhalif!

Yani?

Yani, dünyadaki kurulu düzene gerçek manada muhalif bir oluşumdan söz ediyoruz.

Diğeri ise; küresel iktidarın yardakçısı mı desem, tetikçisi mi, karar veremedim ama kelimenin tam manasıyla statükonun sözcüsü olan bir parti.

Bütün bu hakikatler tüm çarpıcılığı ile orta yerde dururken biz “yandaş” oluyoruz, onlar muhalif!

Sevsinler!..

Yok, hayır sevmesinler, sahneyi kargalara terk edip, bir süre tiyatroyu izlesinler.

Efendim, bendeniz AK Parti Bursa’dan 12. sırada adayım.

Partimizden birçok gazeteci ve yazar da aday.

CHP, MHP ve HDP’de de gazeteci-yazar meslektaşlarımız varlar.

Bizce hepsi normal ve anlaşılır iken, kendini bir halt sanan saçma sapan herifler (içlerinde kadınlar da var), bizim için kerih gördüklerini, kendileri için müthiş bir gelişme olarak addediyorlar.

Nereden bakarsanız bakın, terbiyesizlik!

İçlerinden, ahlâksızlıkta sınır tanımayan birisi, iki şarkıcı arasında mukayese yapıp AK Parti’li olana hakaret ederken, CHP’li olanı göklere çıkaracak denli vicdanını ve insafını yitirdi.

O derece yani.

Bunlar, “halkın iktidarı” diyerek halka kurşun sıkan, halkın malını talan eden ve halk düşmanlığında sınır tanımayan DHKP-C’li teröristlerden milim aşağıda değiller.

Hem ahlâk bakımından hem de tutarlılık bakımından.

Evet, biz, Hak’ka ve halka yandaşız, onlar da halka ve Hak’ka muhalif…

Gerçek budur efendim!