“Bizim başarılı olmamızın birinci sebebi, vatan hainlerini yaşatmayız. İkincisi ise ele geçirmeyi planladığımız ülkenin vatan hainlerini besler ve koruruz. Onları işbaşına getirip istediklerimizi yaptırırız.”
Bu söz, ABD’nin ‘soğuk savaş’ politikalarının mimarı Yahudi asıllı Henry Kissinger’e ait.
ABD, soğuk savaş ve Yahudi…
Bugün bile ABD’nin dış politikası onun ilkelerinin ayak izlerini takip eder.
Birçok ülkedeki darbeyi kışkırtan, sonrasında darbecileri besleyen ve en sonunda
ABD’nin uşağı yapan doktrinin sahibidir Kissinger…
Bakınız: Yüz binlerce cana mal olan 1973 Şili darbesi…
Bakınız: Mısır, Brezilya, Venezuela vs…
Düşünün bir insan yaşadığı dönemin en büyük diplomatik katili olacak…
Hem de Nobel Barış Ödülü alacak…
“Petrolü kontrol edersen milletleri kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin” sözü de ona aittir…
Şu sözler de…
“Ülkesinin insanlarının sorumsuzluğu yüzünden bir ülkenin komünist olmasına seyirci kalamayız. Meseleler, Şilili seçmenlerin kararına bırakılamayacak kadar önemlidir.”
“Hiçbir şey, güçten daha afrodizyak değildir.”
“Hain hanede ise kapı kilit tutmaz oğul” der Dedem Korkut…
Bugün Henry Kissinger ve Dede Korkut arasındaki sarkaç nereye işaret ediyor, onu düşünelim.
Bu ülke, Kurtuluş Savaşı’nda mandacılara geçit vermeyen Giresunlu Tıbbiyeli Hikmetlerin yüzü suyu hürmetine bugünlere geldi.
Hatırlayalım:
Milli Mücadele için oluşturulan bütün derneklerin “Rumeli ve Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla, bir çatı altında toplanmasını öneren kişidir Tıbbiyeli Hikmet…
ABD veya İngiltere’nin güdümüne girilmesini isteyen mandacılara karşı gelen ateşli isyancıdır…
Mustafa Kemal’in karşısına dikilip mertçe şunları söylemiştir:
“Paşam murahhası bulunduğum tıbbıyeliler beni buraya istiklal davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olursa olsunlar şiddetle red ve tahbik ederiz.
Farz-i mahal manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve sizi telin ederiz.”
Bu yiğit ve cesur delikanlının çıkışı karşısında Mustafa Kemal’in sözleri tarihe geçmiştir:
“Azınlıkta kalsak bile, mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir; ya
istiklal, ya ölüm!”
Bugünlerde ihtiyacımız olan tek şey evin içindeki ihanetin farkına varmaktır.
Kim eliyle yapılırsa yapılsın, kim desteklerse desteklesin hainleri tespit edip imha etmektir.
Ve yüzyıllık rüya olan ‘tam bağımsızlık’ hedefinden milim sapmamaktır.
Dün, ABD veya İngiltere’nin uşağı olmayı kabul edebilecek kadar haysiyetsiz olanlar…
Bugün, “Haçlının ülkenizi işgal etmesi, çok tehlikeli değildir; çünkü sizin ve onların arasında kırmızıçizgiler vardır. Bir kere onlar, sizin kadınlarınıza kızlarınıza ilişmezler, mâbedinize ilişmezler; ilişmemiş Haçlılar” diyebilecek kadar alçalan Kissinger beslemelerinin varlığını zerrece unutmadan dikkatleri uyanık tutmaktır.
Vesselam…