Dün 10 Muharrem’di yani Aşura günü.
İslâm tarihinde Muharrem ayının özellikli bir yeri olduğunda şüphe yok.
Hele de 10 Muharrem
Ne olmuştu 10 Muharrem’de?
Efendimizin (s.a.v) ciğerparesi Hz. Hüseyin, zalimce ve alçakça katledilmişti.
Peki, Hz. Hüseyin efendimize Yezit (aleyhi la’ne)’den önce Kûfeliler ihanet etmişti bilir misiniz?
Onlarca mektup yazmış, “gel başımıza geç” demiş ve Hz. Hüseyin’in yollara düşmesine neden olmuşlardı.
Yola çıkmadan önce çevresindekiler çok yalvarmıştı Hz. Hüseyin’e, o meşum beldeye gitmemesi için.
“Sen, SeyyidülArab’sın gitme!..” demişlerdi ısrarla…
Ama Peygamberin ciğerparesi, verdiği sözden dönmedi ve yola revan oldu.
Hz. Hüseyin gitmesine gitti ama Kufeliler ortalarda yoktu.
Verdikleri sözü tutmayarak Hz Hüseyin’i tek başına bırakmışlardı Kerbelada…
Kerbela’da yani “kerb” ve “bela”da yani utanç beldesinde…
Yani demem o ki, yeryüzünün bilinen el alçak insanlarından birisi olan Yezit (aleyhi la’ne)’den önce adına ‘Şia’ denen ‘sözde yandaş’ları ihanet etmişti Hz. Hüseyin’e…
Şimdi Suriye Kerbelasındayız.
Yezidin bilmem kaçıncı kuşaktan manevi torunu olan Esed alçağı, Hz. Hüseyin’in manevi mirasçıları olan mücahidleri katletmede…
İran ve artık başka bir odağın hizbi olan ‘gayri Hizbullah’, Yezid’e nazire yaparcasına ellerini Müslüman kanına bulaştırdılar.
Resmen ve alenen Yezid’leştiler!
Bugün Kerbela’nınyerinde adlı adınca Suriye var.
Bugün hainler yine içimizden…
Bugün, kendini İslâm’a nispet eden ve fakat son tahlilde zalimlerin yanında saf tutan çağdaş Kûfeliler ihanet ediyor Hz. Hüseyin’in aziz hatırasına.
Asabiyet davasında öylesine ileri gittiler ki, çağdaş Kûfeliler, artık Komünist, ulusalcı, sağcı, solcu, İrancı, ‘Kemalist İslâmcı’ demeden hep birlikte el ele verip zulme yeni mevziler kazandırma çabasındalar.
Hepsi el birlik olup global ölçekte ABD’nin İsrail’in, Rusya’nın, İran’ın ve Çin’in ‘milli’ çıkarlarına hizmet ediyorlar.
Varsın etsinler.
Elbet, ‘Hayr’u-l Makirin’in’ hesapları bozacağı güne denk gelecek ve ihanetin bedelini ödeyeceklerdir.
Biz, mücahidlerinşehidlerini toprağa gömerken gösterdikleri metaneti örnek alıp sabırla acılarımızı içimize gömerken, Allah’ın vaat ettiğinusretgünlerini gözlemeye devam edeceğiz.
O güne kadar belki başka İslâm beldeleri de gadre ve zulme maruz kalacak.
Belki başka şehidler de vereceğiz ama asla onların iradelerini teslim ettikleri insan kasabı zalimlerin, hayâsızca yaptıkları ‘zulme iştirak’davetlerine icabet etmeyeceğiz!
Allah şahit olsun ki, biz onlardan değiliz, onlarda bizden değildir.
El HukmuLillah!