Bu ülkenin sokaklarına…

Bu toprağın bağrına…

Dünyanın baş şehrinin tam ortasına…

“Hak yol İslam” yazan o temiz çocukların mirası üstünde tepinip, sapıtmayın, kendinize gelin diyoruz başka bir şey demiyoruz…

Tamam eski kokanlara bakışınız mağrur, ancak o eski kokanların çileleri üzerinde hoyratça ümmeti ziyan etmeyin diyoruz…

Bu kadim topraklar medeniyetin ve dahi adaletin merkezidir…

Ümmetin ve insanlığın merhamet gemisidir…

Toprağın altında yatanlar bizler ziyan edelim diye bedel ödemediler…

Toprağın üstündekiler olarak altındakilerin emanet ettiğine ihanet etmeden yaşayalım diyoruz…

Sahi biz bize hakkı söyleyemeyeceksek ne işe yararız diye soruyoruz…

Kadir, kıymet bilmek mümince bir duruştur, hatırlatmaktan geri durmayalım diyoruz…

Hz. insan olarak gelmişsek ruhuna uygun davranalım diyoruz…

“Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” diyen üstat Necip Fazıl’ın aksiyonu ile büyüyen çocuklarız biz…

Fazıl sözlü çocuklar bol olsun istiyoruz…

Yıkılmış, sinmiş, yenilmiş gibi duranlara kadim insan Nuri Pakdil’in sesiyle sesleniyoruz…

Yürü genç adam yürü ayaklarına Kudüs canı gelsin yürüyelim diye direnci hatırlatıyoruz…

Sezai Karakoç’un zafer bekleyenlere bir gece yeter sözünü unutma diye dip diri durmaya çalışıyoruz…

Zarif adam Zarifoğlu’nun edebiyatına kuşanmış, şiirinde Allah’ı arayan…

Aşkında Allah’a varan…

Sevdası Allah olan gençleri arıyoruz…

Yeniden hep birlikte özümüze hicret edelim diyoruz…

Yavuz Selim’in dizleri dibinden Süleymaniye’ye bakıp uzun uzun düşler kuran çocukların kalbini geri çağıralım diyoruz…

Bunca yetim, bunca mazlum varken buralı olamayız çok bağlanmayalım sözünü gür söylüyoruz…

Bir sabah namazı vaktinde camdan onu gören komşusunun hayran kaldığı o mümbit çocukların ruhu yeniden inşa edilsin diyoruz…

Fatih’in sokakları tanır yeşil parkalı Metin Yüksel’i…

Çocuklar şimdi onun duruşu gibi bir duruş sergilesin istiyoruz…

Gençlerin kalbinde yeşeren davamız yeniden hayat bulsun, dava aşkımız geri gelsin istiyoruz…

Fikir sancısı çeken genç…

Aksiyondan yerinde duramayan genç…

İnanmış genç…

Ülkesine değer kazandıran genç…

Milli duruşu olan asil genç…

Çağlara izler bırakan, eserler yapan genç çık ortaya seni arıyoruz…

Mümbit adamların ektiği tohumlar boy versin artık senelerdir bekliyoruz…

Cemil Meriç ruhlu çocuklar yetişsin…

Hasan El Benna gönüllü çocuklar büyüsün…

Abdülhamid’in keskinliği…

Aliye’nin bilgeliği ümmete bulaşsın istiyoruz…

Milyarın içinde binlerce Reis yürekli çocuklar olsun istiyoruz…

Çağımız âlim bolluğu…

Çağımız şeyh bolluğu yaşıyor…

Lakin hakikatli âlim sancısı çekiyoruz…

Yedi milyar insan var âlemde insanlık münevver insan darlığı çekiyor…

Salih ve Saliha kimselere hasret kalıyoruz…

Ufuk açıcı, yol gösterici kimseler hep birlikte mi göçüp gitti ötelere…

Hepsi birden mi gitti o âleme…

Nasıl bir yetimlikse öyle ağrılar sancılar çekiyoruz…

Kirli yüreklerin bir adım önde yürümesine ağlayan kalbimizin ızdırabı içinde inliyoruz…

Aramızda dolaşan o masum çocukların sakin kalpleri çoğalsın istiyoruz…

Modern dünya bizden dinimizi çalma noktasına geldi…

Korkma kutsal kitabımız ortada…

Lakin ona uzak yaşamların içinde kaybolup gidiyoruz…

Onu hayatımızın içine bir türlü koyamıyor Araf’ta heder olup gidiyoruz…

Akıl yürütüyoruz kendi adımıza…

İlim sahipleri hesabi olursa…

Kıyamet kopmuş sancısı çekiyoruz…

Modern dünya çalarken kutsallarımızı, kendi putlarını bırakıp gidiyor avuçlarımıza…

Biz farkında olmadan yer değiştirmiş, el değiştirmiş kutsalımız onu da kurban verdiğimizi nice zaman sonra anlıyoruz…

Olsunlara, korkulara kurban gidiyoruz…

Lüks arabaların tavanlarından sallanan Kudüs bayrağı ile ahiretlik cennetlik sevaplar kaptık sanıyoruz…

Vakit bulamayıp duasına düşemediğimiz analara hep sonradan gözyaşı dökenlere şu sıralar çok rastlıyoruz…

Kime dokunsak ah vefa diye sitem eder olmuş kardeşlerimiz, vefamızı kim çaldırdıysa getirip bıraksın ruhumuza diye sesleniyoruz…

Dünyevilik, lüks, kibir hayatımızı işgal ederken, kalbimizde ki mübarek olan ne varsa onları da işkal etti artık yüzleşelim diyoruz…

Hadi bir besmele çekip biz bu değiliz deyip kendine gelmiş ümmet olalım diyoruz…