İki şeyin sınırsız olduğuna inanıyorum: evrenin ve insan aptallığının. Ama ilk konuda emin değilim." Albert Einstein'ın bu sözleriyle başlamak istiyorum. Zira bugün, Türkiye'nin bilim, teknoloji ve sanat alanındaki atılımlarını konuşurken, bu sözlerin altını çizmek önemli.

"Devlet demek, millet, toprak, özgürlük ve hukuk demektir." Bu cümle, Atatürk'ün Cumhuriyeti kurarken temel aldığı değerleri özetler nitelikte. Cumhuriyetimizin 100. yılında, bu değerlerin ışığında, Türkiye'nin gurur kaynağı projelerinden biri olan TOGG'un Fransa'da sergilenmesi, yeni bir başlangıcın simgesi olarak karşımızda duruyor.

TOGG, sadece bir otomobil değil, aynı zamanda Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanındaki iddiasını ve potansiyelini gösteren bir simge. Ancak bu potansiyeli tam anlamıyla kullanabilmek ve nitelikli Türk bilim, teknoloji ve sanat insanlarını ülkemizde tutabilmek için daha fazlasına ihtiyacımız var.

Bilim ve teknoloji yatırımlarını perçinleyecek tek şey, insanların yaşamın her alanında adalete ve özgürlüğe olan inançlarıdır. Atatürk, Cumhuriyeti kurarken bu değerleri temel almıştır. Bugün de, üniversite mezunlarımızın kafasındaki "yurt dışına çıkıp orada çalışma" hayallerini erteleyebilecekleri, adil ve özgür bir Türkiye yaratmak zorundayız.

TOGG'un Fransa'da sergilenişi, bu yolda atılmış önemli bir adımdır. Ancak bu, sadece bir başlangıçtır. Nitelikli Türk bilim, teknoloji ve sanat insanlarını ülkemizde tutabilmek, onlara dünya standartlarında bir yaşam ve çalışma ortamı sunabilmek için devletin ve özel sektörün el birliğiyle çalışması gerekiyor.

Tarih boyunca, birçok ülke gençlerine ve bilim insanlarına değer vererek büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. Tarih boyunca, birçok ülke gençlerine ve bilim insanlarına değer vererek büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. Örneğin, 20. yüzyılın ortalarında Japonya, genç bilim insanlarına ve araştırmacılara yatırım yaparak dünya çapında bir teknoloji merkezi haline gelmiştir. Japonya'nın teknoloji ve inovasyon alanındaki bu yükselişi, ülkenin savaş sonrası dönemde hızla toparlanmasını ve dünya ekonomisinde önemli bir yer edinmesini sağlamıştır. Benzer şekilde, Güney Kore'nin 1960'lardan itibaren eğitime ve teknolojiye yaptığı yatırımlar, ülkeyi dünya ekonomisinin liderlerinden biri haline getirmiştir.

Sanat ve sanatçıya yapılan yatırımlar, bilim ve teknoloji alanındaki atılımları destekleyecektir. Ancak tüm bu çabaların temelinde, bireylerin yaşamın her alanında adalete ve özgürlüğe olan inançları yatar. Atatürk'ün Cumhuriyetin tüm değerlerini vurgulayan vizyonu, bugün de bize yol göstermeye devam ediyor.

İnsanına ve gençlerine değer veren bir ülke, sadece ekonomik olarak değil, kültürel ve sosyal olarak da ilerler. Gençlerin fikirlerine değer vermek, onları desteklemek ve onlara yatırım yapmak, ülkenin geleceğini şekillendiren en önemli adımlardan biridir.

TOGG'un Fransa'da sergilenişi, ülkemizin bilim ve teknoloji alanındaki potansiyelini gösteren bir başlangıçtır. Ancak bu potansiyeli tam anlamıyla kullanabilmek ve nitelikli Türk bilim, teknoloji ve sanat insanlarını ülkemizde tutabilmek için, adalete ve özgürlüğe olan inancımızı tazelememiz ve bu değerleri yaşamın her alanında hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu yolda, devletin ve özel sektörün, gençlerimize ve bilim insanlarımıza olan desteğini artırması, ülkemizi daha aydınlık yarınlara taşıyacaktır.