Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı son konuşma, bölgesel istikrarsızlığın ve terörün küresel bir tehdide dönüşmesine dair önemli bir uyarıyı dile getiriyor. Erdoğan'ın BM Genel Kurulundaki bu etkileyici konuşması, bölgesel sorunlara ve uluslararası iş birliği ihtiyacına yönelik de bir çağrı niteliği taşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle bölgedeki bazı ülkelerin DEAŞ ve benzeri terör örgütlerini kendi çıkarları için kullanma eğilimlerine dikkat çekiyor. "Bölgede her başları sıkıştığında DEAŞ bahanesine sarılanların oyunları artık ifşa olmuştur." Bu cümle, terörün manipüle edilerek kullanılmasının artık kabul edilemez olduğunu vurgularken terörün; bölgenin ve dünyanın barışına karşı bir tehdit olduğunu ve bu tehdidin ciddiyetle ele alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Suriye ve Irak başta olmak üzere Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Sahel bölgelerindeki istikrarsızlık sadece bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda uluslararası güvenliği de etkileyen bir tehdittir. Erdoğan, "Bu bölgelerdeki tehdit sadece DEAŞ değildir. Asıl tehdit vekalet savaşlarının aracı olarak kullanılmak üzere beslenen, palazlandırılan terör örgütleridir." ifadesiyle, terör örgütlerinin uluslararası düzeyde nasıl kullanıldığına dikkat çekiyor. Bu örgütler; paralı askerler, paramiliter gruplar ve yerel unsurlar aracılığıyla besleniyor ve bölgeyi istikrarsızlaştırıyor. Bu noktada, uluslararası toplumun, terörün kaynağıyla mücadele etmek için daha fazla iş birliği yapması gerektiği vurgulanıyor.

Söz konusu bölgelerdeki istikrarsızlık nedeniyle dünya genelinde kimse güvende değil. Terör ve çatışmaların yayılma potansiyeli her coğrafyayı etkileyebiliyor. Örneğin, Suriye'deki iç savaşın yarattığı istikrarsızlık, mülteci krizini tetikledi ve ülkemiz dâhil Avrupa'ya kadar etki etti. Bu nedenle Birleşmiş Milletler öncülüğünde küresel güvenliği ve huzuru sağlamakla görevli kurumların yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Erdoğan, coğrafyası ve demografisi ile tüm dünya vatandaşlarının kökenlerini, inançlarını ve kültürlerini temsil edebilen bir küresel yönetim yapısının inşa edilmesi gerektiğini öneriyor.

Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki etkileyici konuşması, dünya için daha adil ve daha güvenli bir geleceğe olan özlemi yansıtıyor. Bu konuşma, bölgesel istikrarsızlık ve terörün küresel bir tehdide dönüşmesine dair önemli bir uyarı da içeriyor. Erdoğan’ın seslenişi, tüm insanlık adına adalet ve istikrar arayışı içeren ve uluslararası iş birliğiyle daha güvenli bir dünya düzeninin kurulması için yapılmış bir davettir. Bu çağrıya kulak vermek; dünya barışı ve istikrarı için atılacak önemli bir adımdır. Dünya liderleri, Erdoğan'ın söylediklerine samimi bir şekilde yaklaşmalı ve uluslararası iş birliği ile daha yaşanabilir bir dünya için çaba göstermelidir. Erdoğan'ın ifadesiyle, “Dünya beşten büyüktür” ve daha adil bir dünya mümkündür.