*Şinasi, eğitim her sorunu çözer mi sence?
–Çözmez olur mu Kâmil? Eğitim ve öğretim varsa çözülemeyecek sorun yoktur!.. Bir insana bir konuda bilgi verirsen, işin doğrusunu anlatırsan, bilmediğini öğretirsen, kısacası eğitirsen yanlış yapmaz ve doğru davranışlar sergiler.
*Peki, kişiliğinde sorun varsa, cibilliyetinde problem varsa da eğitimle tüm sorunlar çözülür mü Kâmil?
–Çözülür Şinasi? Sen insanları eğitirsen zaten hiçbir sorun yaşamazsın!..
*Peki, yaşanan tüm sorunların temelinde eğitimsizlik, bilgisizlik mi yatıyor Şinasi?
–Evet, bir insan cahilce davranıyorsa, sorun çıkarıyorsa, tehlikeli şeyler yapıyorsa yeterince bilgilendirilmemiş, eğitilmemiş demektir. Bunun cibilliyetle, karakterle, kişilikle alakası yoktur.
*Peki, Şinasi!.. Ülkemizde şu malum korona virüsü ile ilgili her gün başta Sağlık Bakanımız olmak üzere yetkililer, etkililer, sağlıkçılar vb. açıklamalar yapıyor. Sosyal mesafeyi koruyun, insanlarla mümkün olduğunca temastan kaçının diyorlar. Mecbur kalmadıkça sokağa çıkmayın, çıktıysanız maske takın diyorlar. Sürekli bilgilendiriyorlar, uyarıyorlar, neredeyse insanlarımıza yalvarıyorlar. Ancak iki günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyan insanlarımız marketlere, fırınlara hatta kuru yemiş dükkânlarına hücum etti. Ya hu daha komiği içki almak için birahanelere, hatta sokağa çıkamayacak olduğu hâlde akaryakıt istasyonlarına hücum etti. Bu insanlar, haftalardır yapılan bilgilendirmelerden, uyarılardan habersiz miydi? Korona virüsünün cahili miydi? Eğitilmemiş oldukları için mi birbirinin üstüne çıkacak kadar sokakları, caddeleri doldurdu; kavga etti, iki gün için dünyanın stokunu yaptı? Nerdeyse hükûmet krizine sebep oluyorlardı. Bir bakanın istifasına yol açıyorlardı.
–Şey… Kem küm… İnsanların acil ihtiyacı vardır. Hem hükûmet organizasyonda hata yaptı.
*Tamam, daha iyi bir planlama yapılabilirdi. Eyvallah, acil ihtiyacı olanı anlarım Şinasi de kola, sigara, çerez, akaryakıt, bir şehre yetecek ekmek de neyin nesidir?
–Şey demek ki bilgilendirmek yetmiyormuş, eğitimin çözemediği sorunlar da varmış.
*Şinasi bir hikâye var bilir misin?
Padişah vezire,
*Vezirim söyle bakalım, eğitim mi önemlidir yoksa cibilliyet mi yani yaratılış mı?
–Cibilliyet Padişahım, demiş.
Padişah ona eğitimin daha önemli olduğunu ispat edebilmek için bir plan hazırlamış. Ülkenin en iyi hayvan terbiyecisini buldurup ona, bir kediye tepsiyle servis yapmayıne kadar zamanda öğretebileceğini sormuş. O da altı ayda öğretebileceğini söylemiş.
Altı ay sonra padişah vezirlerini huzuruna toplar. Hayvan eğiticisi ve kedi de hazır bulunmaktaymış. Terbiyecinin talimatı ile kedi tepsiyi alıp servis yapmaya başlamış. Kedinin bu yaptığını görenler şaşırmış.
Padişah, eğitimle nelerin başarılabileceğini vezire göstermenin keyfi ile vezire yine sormuş:
*Eğitim mi önemlidir yoksa cibilliyet mi?
Vezir, cebinden gizlice bir fare çıkartıp kedinin önüne bırakmış. Kedi aldığı altı aylık eğitimi unutup servis yaptığı tepsiyi havaya fırlatıpfareyi kovalamaya başlamış.
Vezir, padişaha dönmüş:
–Cibilliyet önemlidir padişahım, demiş.
*Kısacası Şinasi, eğitim önemlidir ama cibilliyet bozuksa eğitimle sonuç alma ihtimali zayıftır. İnsanları eğitirken kişiliklerini, karakterlerini de göz önünde bulundurmalı…
–Haklısın Kâmil!.. Eğitim de cibilliyet de önemli… İkisini de göz ardı etmemeli…