FETÖ teröristleri devletin her kademesine sızmış. Yıllarca millete, devlete kumpaslar hazırlayıp tuzaklar kurmuşlar. Kendileri dışındaki herkesi devlet kademelerinden, sosyal hayattan uzaklaştırmaya yoğunlaşmışlar.
Öncelikle herhangi bir kuruma sıradan bir görevle yerleşmişler, sonrasında ise o kurumdaki kişilere tuzaklar kurarak kendilerinden olmayanları kurumlardan uzaklaştırmışlar. Daha sonra uzaklaştırılan kişilerin yerine içlerinden birilerini yerleştirerek alanlarını genişletmişler. En sonunda ise o kurumun en tepesindeki isimleri çeşitli hile, desise, kumpas ve tuzaklarla yerlerinden edip onların yerine kendilerinden birilerini getirmişler ve devamında ise o kurumda çalışanların tamamını kendilerinden olan kişilerle doldurmuşlar.
Millet onlara güvendikçe onlar milleti düşman olarak görmüş. Kendileri dışındaki herkesi ötekileştirmişler. Devletin her kademesine sızdıkça, paraya hükmedip güçlendikçe iyice güç sarhoşu olmuşlar. Kendilerini gibi düşünmeyen herkesi sapık ve yaşamaya hakkı olmayan varlıklar olarak görmüşler.
El atmadıkları, yuvalanmadıkları alan kalmamış. Eğitim alanına el atmışlar, kendileri dışındakileri o alandan tek tek silmişler. Basın yayın alanına el atmışlar, o alandaki rakiplerini bir şekilde sindirip devasa haksız kazançlar elde etmişler. Yardım kuruluşu kurup milleti haraca bağlamışlar, diğer yardım kuruluşlarını rakip ve düşman görüp onlara kumpaslar kurup itibar suikastı yapmışlar. (Deniz Feneri, İHH vb.) Kısacası girdikleri her alanda kendileri dışındakilere yaşam hakkı vermemişler. Zamanla bunların ne mal olduğu anlaşılmış ve üzerlerine gidilmeye başlanmış. Üzerlerine gidilmeye başlanınca bunlar da iyice çirkefleşip vatana, millete, İslam’a, ümmeti-i Muhammed’e ihanette sınır tanımaz olmuşlar. Ülkenin itibarına, askerine, siyasilerine operasyonlar yapmaya başlamışlar ve devlet sırlarını düşman unsurlarına vermişler.
Bunları bazen asker, bazen hukukçu, bazen eğitimci, bazen gazeteci maskesi altında yapmışlar. Zor da olsa bir şekilde yakalanıp adalet önüne çıkarılanlar, FETÖ’cü hâkim ve savcılar tarafından serbest bırakılmış. MİT TIR’larına operasyon yapan hainlerin basın ayağı hain bile Anayasa Mahkemesi tarafından serbest bırakılıp yurt dışına kaçması sağlanmış, düşünebiliyor musunuz?
Başta, bu gazeteci kılıklı hainin dışarı çıkarılması yönünde oy kullanıp yurt dışına kaçmasını sağlayan Anayasa Mahkemesi üyeleri dâhil olmak üzere bunlara yol açıp serbest bırakan bütün hâkim ve savcılar, görevden el çektirilip yargılanmalıdır.
Suçlu olduğu bilinen ve hâlâ içeri alınmamış olanlar için ise devlet elini çabuk tutup kaçmalarına engel olmalıdır.
Bu konuda bir uyarı da ben yapmak istiyorum: Onların eğitim kuruluşlarında öğretmenlik yapıp lisansları iptal edilmiş olanlarla ilgili FETÖ tarafından yurt dışı atamaları yapılmaya başlanmış. Onları üs olarak seçtikleri ülkelerde görevlendirip yurt dışına kaçıracaklar. Birçoğuna atandıkları yerler ve yeni görevleri bildirilmiş. Bunlarla ilgili gerekli tedbirler alınmalı ve yurt dışına çıkmaları engellenmelidir. Bizden uyarması!..