GoDaddy, Habitat Derneği iş birliğiyle Türkiye’de “Dijital Ben” projesi başlattı. Projenin ilk etabında Ankara’da 25 gönüllü eğitildi. Bu gönüllüler, Türkiye’nin on farklı ilinde atölyeler düzenleyerek, 2020 Şubat ayının sonuna kadar küçük işletmeleri online dünyaya taşımayı ve dijital varlıklarını oluşturmalarına yardımcı olacak. “Dijital Ben” atölyeleri Habitat gönüllüleri tarafından on ay boyunca Antalya, Kocaeli, Denizli, Malatya, Manisa, Kayseri, Kırklareli, Eskişehir, Mersin ve Trabzon’da düzenlenecek.
“Dijital Ben” projesinin hedef kitlesinde online kimliği olmayan ancak online dünyanın sunduğu avantajlardan yararlanabilecek mikro ve küçük işletmeler, girişimciler ve potansiyel girişimciler, kadınlar ve dezavantajlı gençler bulunuyor. Proje ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlanacak. Tek günlük atölyeler online varlığın tanımıyla başlayacak ve alan adı kaydı, profesyonel e-posta adresinin önemi, bir web sitesini planlama, kurma ve güvenliğini sağlama konularıyla devam edecek. Ayrıca GoDaddy Web Sitesi Mimarı’nı kullanmak üzerine bir uygulama olacak ve böylece her katılımcı kendi web sitesini kurabilecek.
Dijital çağı yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz bu çağda, artık dijital kimlikler öne çıkacak. Bu gazeteciler için de öyle olacak. Artık öne çıkan gazetecilerin de kendi duruş ve düşüncelerine göre dijital kanallar açtıkları dönemi görmeye başladık. YouTuber kişiliklerin bile yoğun takipçi aldığı yeni dönemin içindeyiz.
Artık okur oranı veya gazetelerin satış rakamları dijital dünyada takipçi sayısına dönüyor. Dijital dünyada bu konudaki rakamlar bile net ve açık bir şekilde şeffaf olarak ortaya konabiliyor.
Siyasetçilerin de artık “Dijital Ben” oluşturmaları gerektiğini düşünüyorum. Kimin ne yaptığının kaydı dijital dünyada zaten oluşuyor. Topluma mesajı olan herkesin bunu profesyonel yapması gerektiğini söylüyorum. Çünkü aynı zamanda bu durum müthiş açık istihbarat kaynağı olduğunu unutmamak gerekir.
Dijital dünya ile uyum sağlayan her insan, bugün yaptığına ya da yazdığına yarın pişman olabilir mi? Evet olabilir!.. Bu pişmanlığı yaşayan bazı kişiler dijital kayıtları sildirme yoluna gittiğine tanık olmadık mı? Yine de kayıtlar dijital dünyada kalıcı olabiliyor. Karşısına çıkıyor.
Hayat, artık her alanda “Dijital Ben” oluşturuyor. Yani dijital dünyaya ayak uydurmaya çalışan herkes daha çok sorumluluk hissetmeli ve doğru işler yapmalı. Doğru yolda yürümeli. Aksi halde yaptığı yanlışlar yarın açık ve şeffaf kayıtlarda önüne çıkacaktır. Doğru yol nedir peki?
“Demirel’in Kara Kutusu Orhan Keçeli” isimli kitabımdan bir bölüm aklıma geldi. 9. Cumhurbaşkanı Rahmetli Süleyman Demirel’i, 12 Eylül döneminde zorunlu ikamete tabi tutulduğu Zincirbozan’da ziyaretine giden Orhan Keçeli’ye Demirel, “Orhan,, bana parti kurmak için 20 kişi bul. Yeni bir parti kuracağız. O parti Sırat-ı müstakimin yolunda olacak” der. Sırat-ı Müstakim: “Her türlü aşırılıktan uzak olan orta yol”, “dosdoğru yol”, “pürüzsüz yol” demektir. Her namazın başında söylediğimiz Allah’ın sözüdür. Orhan Keçeli herkesin darbecilerden korktuğu o dönemde 150 kişilik liste yapıp Demirel’in yanına gitti. İşte Doğru Yol Partisi böyle doğdu. İşte bu doğru yolu kendine yol edinen Demirel, 6 kere gitti 7. kere yine geldi. Cumhurbaşkanı oldu.
Dijital çağda, senin dijital benliğin yarın silinemeyecek şekilde oluşuyor. Eğer Allah’ın gösterdiği doğru yolu tutarsan hep kazanırsın. Tutmazsan, yarın üzülebilirsin.
Selam ve dua ile…