Meclis başkanlığı seçimlerinde MHP’nin tavrı solda hayal kırıklığına neden oldu. Yüzde 60’lık blok çöktü denildi.
Sürpriz çıkışlarıyla tanınan MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi anlayabilmek için biraz geçmişe bakmak gerekiyor. Bahçeli, 12 Eylül’den sonra Milliyetçi Hareket’in bir ideoloğu olarak sağda birleşmenin zarureti üzerinde duruyor.
Kendi adıyla 28 Şubat 1986 günü Tercüman gazetesinde yayımladığı “Sağda Birleşme: Niçin ve Nasıl?” başlıklı makalesi bugünkü siyasi tabloya da ışık tutuyor.
Bahçeli o yazıda özetle şöyle diyor:
“6 Kasım seçimlerine katılan siyasî partilerin Türk toplumunun arzu ve özlemleri istikametinde oluşmadığı gerekçesiyle yeni parti kuruluşları gerçekleştirirken, mevcut partilerin bazılarının revizyonu, bazılarının ise tasfiyesi yolunda gayretlerin olduğu dikkat çekmektedir. Nitekim ilk önce siyasî partiler yelpazesinin solunda ortaya çıkan bu gelişmeler ve birleşmeler, son günlerde sağ kesimde de söz konusu edilmektedir.
Sağ veya sağcı kavramlarından ne anlaşıldığını bir yana bırakacak olursak, siyasî yelpazenin sağında yer alan milliyetçi, muhafazakâr, maneviyatçı ve liberal görünümlü partiler arasında niçin bir birleşmeden söz ediliyor?
…Kanaatimizce aynı inanç, fikir ve dünya görüşüne sahip sağ kesimde ayrı siyasî partileşme ve sonradan birleşme ihtiyaç ve isteklerinin ortaya çıkmasında iki sebep bulunmaktadır:
Birincisi insan faktörüyle yakın alâkalı olanıdır. Yani bazı siyasîlerde ihtiras, şahsî menfaat, benlik, öncelik alma vb. gibi duyguların topluluk tercihlerinden önde tutulmasıdır.
İkinci sebep ise, sağın parçalanması karşısında sol düşüncenin siyasî iktidar olması ihtimalinden duyulan endişedir.
İlk belirtilen sebep her toplumda, her kesimde ve her zaman görülebilir. Şahsa bağlı bir olaydır. Tedavisi kısa zamanda güç, tedbiri ise mümkündür…
Sağ ve sağcı olarak nitelendirilen kesim, Türkiye’de ilk demokrasi uygulamasından, yani 1946’lı yıllardan bu yana seçim sonuçları verileri incelendiğinde Türk seçmenin yüzde 60’ını oluşturan bir çoğunluktur. Tek bir parti bünyesinde toplanması hâlinde siyasî iktidarın sürekli sahibi demektir.
Öyle ise, sağ eğilimli büyük kitlenin, sol düşüncenin siyasî iktidar olma ihtimalinden bir endişesi olmasa gerekir.
…Her şeyden önce sağ aydın ve siyasîler sağ kesimin nitelikleri üzerinde anlaşmalılar, değişen ve gelişen bir Türkiye’nin kısa ve uzun vadeli temel meselelerine çözüm getiren bir program üzerinde görüş birliği sağlamalılar ve bir siyasî teşekkül etrafında toplanarak Türk milletinin huzuruna çıkmalıdırlar. Sağ eğilimli çoğunluğun kabul edeceği gerçek ve sağlıklı birleşmenin yolu bu olmalıdır.
…O halde, sağlıklı ve sağ birleşmede ülkemiz ve milletimizin yüksek menfaatleri açısından büyük fayda ve zaruret görenler, bu düşüncelerinde samimî iseler, hissî davranışlardan kurtulup, gerçekleri görmelidirler…”
Kaynak: Bilgeoğuz Yayınları, Türkmen Beyi Devlet Bahçeli isimli kitap.