CHP’nin politikaları, eylemleri, söylemleri, terör örgütlerine yaklaşımı Türkiye için beka sorunudur. Bu sorun çözülmeden Türkiye geleceğe güvenle yürüyemez.

Milletimizin, CHP’nin Türkiye için oluşturduğu tehdit ve tehlikeleri öğrenmesi, anlaması ve oy tercihini yaparken bunlara dikkat etmesi gerekiyor.

Benim yazdıklarıma “zaten CHP’ye karşı, başka ne yazabilir ki” diyenlere bugün CHP’nin en önemli isimlerinin açıklamalarıyla cevap vereceğim.

Benim CHP ve CHP’deki yönetici, milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla özel bir sorunum yok. Benim onları eleştirmemin ve onlara muhalif olmamın sebebi Türkiye’nin varlığını, birliğini tehdit eden düşman ülke ve terör örgütlerinin siyasi ayaklarıyla yaptıkları iş birliğidir.

Genel başkanı değişse de CHP’nin politikalarında bir değişiklik yok. CHP seçime yeni bir genel başkan, yeni bir eş başkan ve yeni belediye başkan adaylarıyla; kavgalar, protestolar, istifalar eşliğinde hazırlanıyor.

Görevde olup aday gösterilmeyen belediye başkanları zehir zemberek açıklamalarla, yeni genel başkanı ve CHP’yi yerden yere vurarak istifa ediyorlar.

Bu süreçte CHP’nin iki önemli isminin açıklamalarını kamuoyunun dikkatle değerlendirmesi gerekiyor.

Birisi CHP’de çaycılıktan başlayıp iki numaralı adam olmayı başaran Gürsel Tekin, diğeri çocuk yaşta Yalova sokaklarında duvarlara yazı yazarak parti kariyerine başlayıp partinin cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce.

CHP’de yıllarca milletvekilliği yapan, genel sekreterlik koltuğunda oturan Gürsel Tekin’in, belediye başkan adayı gösterilmeyince CHP’den istifa etmesi normal bir olay değildir.

“CHP’DE OBJEKTİFLİK, LİYAKAT VE EHLİYET YOK”

Tekin’in istifasını kamuoyu ile paylaşırken yaptığı zehir zemberek açıklamayı, CHP’nin içine düştüğü durumu anlattığı için kıymetli buluyorum. Tekin’in açıklamaları milletimizin seçimde tercih yaparken hatırlaması gereken veri ve tespitler içeriyor.

CHP seçmeni üzerinde ciddi bir karşılığı olan Tekin, bakın CHP’yi nasıl anlatıyor; “CHP; Atatürkçü ve sosyal demokrat parti kimliğinden uzaklaştırılmış…

Hiçbir objektif koşul, liyakat ve ehliyetin olmadığı…

Parti içi hemşehricilik, gruplaşma, ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı…

Partiye emek veren, partinin iktidar olması için çalışan insanların dışlandığı…

Türkiye’de iktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu…

İdeoloji, ilke veya düşünce ile oluşan yoldaşlık ruhu yerine ahbap-çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu yapı hâline dönüşmüştür…”

Tekin’in anlattığı CHP’nin, millete hizmet ve Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak gibi bir hedefi yok. CHP’de tek bir hedef var; o da koltuk kapmak!

Yine ömrünü CHP’ye adamış Memleket Partisi lideri Muharrem İnce de Tekin’in sözlerini teyit eden tespitlerde bulunuyor; “CHP’ye bakın; arpalık çünkü her yer. Adalet yok, liyakat yok, çürümüşlük tepeden tırnağa herkesi etkiliyor.”

CHP’den Türkiye’ye de millete de bir hayır gelmeyeceğini görmek için eski CHP’li olmaya gerek yok.

Türk milleti 74 yıldır CHP’yi neden iktidara getirmiyor zannediyorsunuz. Millete tepeden bakan, milletin değer yargılarını aşağılayan bir partinin iki önemli isminin bu tespitleri her şeyi anlatıyor.