Milletvekili Çeviköz, ülkesini yerden yere vurarak itibarsızlaştırırken Batılılar Türkiye’nin gücü ve caydırıcılığı karşısında şapka çıkarıyorlar.
CHP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve eski Büyükelçi Ahmet Ünal Çeviköz’ün EuroNews.com’da kaleme aldığı “Türkiye Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’daki yeni büyük oyunda aktör olabilir”[1] başlıklı yazısı CHP’nin insafına kalacak Türkiye’nin kuşatılmaya ve teslim olmaya mahkûm olacağını gösteriyor.
Çeviköz “Türkiye hem bölgede hem de dünyada saygın tarafsızlığı yerine çatışmaların çözümünde taraf tutmaya yöneldi. Mezhepsel ve ideolojik yaklaşımla problem çözmek isteyen bu yeni eğilim endişeleri artırmaktadır” diyor.
Katliamların gerçekleştiği; güvenliğimizi tehdit eden terörist unsurların cirit attığı; haklarımızın gasp edildiği yerde Türkiye’nin tarafsız olmasını beklemek hangi vicdana, akla, hukuka sığar? ABD’nin darbesine karşı Türkiye’nin Venezuela’nın seçilmiş Başkanı Maduro’nun arkasında durmasını hangi ideolojiyle açıklayacaksınız? BM Güvenlik Konseyi’nin İran’a karşı aldığı yaptırım kararlarına Brezilya ile birlikte “hayır” oyu kullanmasını hangi mezhebi duyarlılıkla tanımlayacaksınız?
Çeviköz, “Bugün Irak, Suriye, Libya, Somali ve Katar’a asker gönderilmesi Türkiye’nin yumuşak gücünü zayıflatıyor. Türkiye caydırıcılık gücünü kaybediyor” diyor.
Realite ise aksini gösteriyor. Türkiye Pençe Harekâtı ile Irak’ta PKK’ya nefes aldırmıyor. Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla “PKK devleti”nin önüne geçti. Libya’ya asker göndererek darbeci Hafter’i ateşkes masasına oturttu.
Çeviköz, “Bugün Türkiye’nin komşularıyla ilişkileri yapıcı bir sosyal destek sunmuyor” diyerek Türkiye’nin Suriye, İsrail ve Mısır’da büyükelçilik açmasını istiyor.
Halkını kadın-çocuk demeden katleden Esed’le, Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi’yi kanlı bir darbe ile deviren Diktatör Sisi’yle ve Filistin’i işgal eden Siyonist İsrail’le iyi ilişkilerde bulunmak işledikleri cürümlere ortak olmak değil midir?
İsrail ve Yunanistan’dan bir yazar Türkiye’yi kötülemek istese Çeviköz’ün sözlerinin üzerine bir harf bile koyamaz. Hadi onlar ülkelerinin çıkarları doğrultusunda gerçekleri çarpıtıyorlar. Peki siz Türkiye Milletvekili eski bir büyükelçi olarak kimin davasını güdüyorsunuz?
Çeviköz Türkiye’nin yumuşak güç yerine askeri gücü tercih ederek caydırıcı olmaktan çıktığını, dünyada yalnızlaştığını, tarafsızlığını kaybederek saygınlığını kaybettiğini söylerken bakın Batılı siyasetçiler ne diyor:
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell: “Türkiye ve Rusya Orta Akdeniz’de önderliği almış durumdalar.”
Avrupa Parlamentosu Anayasa İşleri Komisyonu Başkanı Antonio Tajani: “İtalya haricinde Avrupa’nın Libya’da hiçbir ağırlığı kalmadı.”
Yunanistan’ın etkili gazetelerinden Ekathimerini, “Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de Erdoğan önemli bir oyuncu haline gelerek Türkiye’ye bir bölgesel süper güç statüsü kazandırdı.”
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, “Berlin’de düzenlenen Libya Konferansına Kongo bile çağrıldı ama Yunanistan davet edilmedi. Hükümet, Türkiye’nin uluslararası alanda tek başına kaldığını söylüyor ama pek öyle olmadığı görülüyor.”
Türkiye milletvekili Çeviköz, ülkesini yerden yere vurarak itibarsızlaştırırken Batılılar Türkiye’nin gücü ve caydırıcılığı karşısında şapka çıkarıyorlar. Erdoğan karşıtlığını ülkenin çıkarları üzerinde tutan siyasetin ne partinize ne de bu topraklara bir hayrı dokunur. Avrupalı siyasilerin dilleriyle itiraf ettikleri hakikate sağır kesilmekle kalmayıp çarpıtanları ne millet ne de tarih affeder.
[1] https://www.euronews.com/2020/01/16/turkey-an-actor-in-the-new-great-game-in-eastern-mediterranean-and-the-middle-east-view