Başın derde girebilir. Başkasının hakkını hukukunu çiğnemiş olabilirsin. Hukuki yaptırımlarla da karşılaşabilirsin. Bu yüzden bu alanı kullanma konusunda kullanıcıların daha çok bilinçlenmesi gerekiyor. Ayrıca Sosyal medya psikolojimizi de derinden etkiliyor. Araştırmalara, saatlerce başkalarının sosyal medya sayfalarına bakarak vakit geçirenler kendilerini mutsuz ediyor. Kendi mutsuzluğumuza kendimiz sebep olduğumuzu bilmeliyiz.

Akıllı telefonlarınızı evde unuttuğunuzu düşünün! O gün sizin için hayatınızın önemli parçası eksiktir. Alışkanlıklarınızdan o gün vazgeçmek zorundasınız. Sosyal medyadan takip ettiklerinizin o gün ne yaptığından haberiniz olmaz… Araştırmacılar, saatlerce başkalarının sosyal medya sayfalarına bakarak vakit geçirenlerin kendi hayatlarını başkalarının hayatlarıyla karşılaştırarak kendilerini mutsuz ettiklerini söylüyorlar. Çünkü bu durum kendi hayatını başkalarının hayatları ile karşılaştırma konusunda fırsat sunuyor insanlara. Daha iyi hayat arzusu da insanı hep mutsuz ediyor. Çünkü hiç kimse göründüğü gibi değildir. Herkesin dünya imtihanı farklıdır.

Danimarka’da, Kopenhag Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre de sosyal medyada vakit öldürmek kıskançlığa yol açabiliyor. Sanal dünyada bilinçsizce yaşamak insanın hayatına dair olumsuzlukların karşısına çıkmasına sebep olduğu gerçeği artık herkes tarafından da kabul edilmektedir. Araştırmacılar, özellikle başkalarıyla iletişime geçmeden sosyal medyada dolanmanın daha olumsuz etkileri olduğu hakkında uyarıyorlar.

Çoğu kadın olmak üzere 1300’den fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Kopenhag Üniversitesinin yaptığı araştırma Facebook gibi sosyal medya sitelerinin tatmin duygusunu ve duygu durumunu olumsuz etkilediğini gösteriyor. Ruh sağlığınız beden sağlığınızdan önemlidir.

Şükür yok

Siber psikoloji, Davranış ve Sosyal Ağ Kurma dergisinde yayınlanan araştırmada sosyal medya kullanıcılarının başkalarının hayatları ile kendi hayatlarını karşılaştırmaları nedeniyle kıskançlık ve mutsuzluk duygularına kapılabilecekleri hakkında uyarıyor. Araştırmacılara göre de sosyal medyada vakit öldürmek yerine, başkalarıyla iletişime geçen kişilerin çok daha olumlu duygular deneyimleyebildiğini söylüyorlar.

Sosyal medyanın insana kolaylık sağladığı muhakkak. Ancak, kendi psikolojimizi korumak ve paylaşımlarımızdan kaynaklanan kul haklarına karşı hukuki yaptırımlarla karşılaşmamak, manevi yönden de kendimizi korumak adına bilinçli sosyal medya kullanıcısı olmak zorundayız. Şükür duygumuzun sosyal medya aracılığı ile kaybolmasına izin vermemeliyiz.

Dünya e-Basın Konseyi bu alanda imamların sosyal medya eğitimi alması ve topluma faydalı paylaşımlar ve uyarılarda bulunması gerektiğini düşünerek, Diyanet İşleri Başkanlığı’na proje sundu. Projede toplumun ahlaki ve dini yönden gelişimine katkı sunan imamların sosyal medya eğitimi almasını öngörüyor. Dileriz, sosyal medya kullanımı konusunda daha çok eğitim programları yapılır.

Buna çok ihtiyacımız var…