24 Haziran’a 13 gün kala seçimtartışmaları ve ithamlardaki sertliğin dozajı artarak devam ediyor. Bu hengâme içerisinde sözler çoğu zaman gürültüye dönüşerek anlamını yitirebiliyor. Başımızı Türkiye’den kaldırıp dünyadan ülkemize baktığımızda Muharrem İnce’nin “Yerli otomobili, Kanal İstanbul’u, nükleer santralleri durduracağız”; Meral Akşener’in “3. Havalimanı, şehir hastaneleri ve Kanal İstanbul gereksiz, TİKA’yı kapatacağız”; Temel Karamollaoğlu’nun “Halihazırdaki projeleri durduracağız” ve Selahattin Demirtaş’ın “Savunma sanayindeki yatırımları iptal edeceğiz” sözlerinin gerçekte ne anlama geldiğini daha net görebiliriz.

Bakın, Suudi Arabistan Tuğgenerali Hasan Şehri, ülkesinde katıldığı bir televizyon programında ne diyor: “Erdoğan’ın standart hacmine dönmesi için Türkiye’yi kuşatma altında tutmalıyız. Türkiye sanki büyük ülkeymiş gibi hareket ediyor. Türkiye’yi adam etmek için gerekli tedbirleri almalıyız.” Suudi generalin haddini ve kilosunu aşan bu sözleri, ülkemizdeki Erdoğan karşıtlarının karnından konuşup bir türlü dile getiremedikleri gerçek düşüncelerinin ete-kemiğe bürünmüş haliydi.

Yıllardır devekuşu gibi başını sunî gündemlere gömerek enerjisini heba eden, “Yurtta sulh, cihanda sulh” masalıyla uyutularak tarihî misyonuna sahip çıkamayan Türkiye, nihayet Erdoğan’ın liderliğinde “Ya olacağız ya öleceğiz” düsturuyla kendisine biçilen bütün oyunları tek tek bozarak başta Ortadoğu olmak üzere dünyada artık “ben de varım” diyor. Gerek içimizde gerekse dışarıdaki Batı’ya göbeğinden bağlı Eski Türkiye sevdalılarını çıldırtan da bu bağımsız ve güçlü duruşumuz.

Filistin’in işgalini protesto etmek için Gazze sınırında yapılan milyonluk yürüyüşte beyaz atıyla şaha kalkarak elindeki ay yıldızlı bayrağı korkusuzca sallayan Filistinli ve dünyanın birçok yerindeki mazlumların gözüyle dönüp Türkiye’ye baktığımızda gerçekte ne olduğumuzu daha net görebiliyoruz.

Filistinliler’in bileğini bükemeyen Siyonist İsrail’in bitmeyen korkusudur Türkiye. Katar’a hükmedemeyen Suud’un kuyruk acısıdır Türkiye. Asker, yargı ve dolar üzerinden artık terbiye edilemeyen, ABD’nin emperyalist çıkarlarına çomaktır Türkiye. Sadece Allah’a baş eğmek için yeryüzündeki bütün müstekbirlere başkaldıran ülkedir Türkiye! Ümmetin yetimleri, dünyanın mazlumları için bütün zalimlere inat canımız pahasına bu umudu diri tutmaya devam edeceğiz.

“ŞEYTANIN ATIYLA CENNETE KOŞULMAZ”

Demirtaş’a sebep olduğu cürümlerden, terör örgütü PKK’ya sırtını dayamasından, şiddet ile arasına mesafe koymayan çukur zihniyetinden dolayı en sert eleştirileri yönelttik.

Ama… Muharrem İnce, bu pazartesi Demirtaş’ın eşini ziyaret edeceğini duyurdu. Bu haber üzerine sosyal medyada AK Parti görünümlü bazı ahlak yoksunu hesaplar Demirtaş’a eşi üzerinden belden aşağı vurdular. Haklı bir davayı kimsenin kirletmeye hakkı yok. Ahlaktan beri, her sözü zarar olan densizleri artık içimizden ayıklamanın vakti geldi, geçiyor. Son sözü Şehid Seyyid Kutub söylesin: “Aşağılık bir yöntem kullanılarak, şerefli bir hedefe varılmaz.”