Amerika her defasında terör ordusu kurmadığını ifade ediyor. Hatta terörle mücadele ettiğini, terörle mücadele etmek için de ne gerekirse yapabileceğini vs. söyleyip duruyor. Biz de inanıyoruz. Neden inanmayalım ki?
Kendisine yönelen, ne zaman bir terör örgütü, oluşumu olsun hemen en şiddetli şekilde cevap vermek için işe koyuluyor. Ama dikkat lütfen! Kendisine olan terör tehdidine karşı. Mesele çok basit.
Terör tanımı meşru ve gayrimeşru tanımlamalarıyla birlikte yapılmalıdır. Meşruluk da kime görelilik üzerinden yapıldığında, Amerika’ya göre terör olan bana göre olmayabilir, bana göre terör olan da Amerika’ya göre olmayabilir. Benim terör tanımlamam ve çerçevesi din, dil, ırk fark etmeksizin tüm insanlığın barış ve huzurunu tehdit ile sınırlı iken onun tanımlaması Amerika’nın huzuru ve refahı üzerine konuşlandırılmış olabilir.
Siyasi açıklamalar şöyle dursun; işin hakikatinde serdedilen uygulamalar kesinlikle temelde “muhteşem Amerika’nın(!) huzur ve refahı için gerekirse tüm insanlık ölebilir” zihin yapısını ortaya koyar. Bunu artık tüm dünya görmüştür ve bu ideolojinin karşısında duracak milyonlar vardır.
Amerika aslında hep olduğu gibi. Menfaatleri esasına dayalı bir siyaset, Amerika devlet aklının bildiği tek kaidedir. Bugün onlar için çalışan bir kısım örgütler de işleri bitince onlar için terör örgütü konumuna geçebilir, geçecektir. Aslında bunlar herkesin malumu ve görebildiği şeyler. Amerika’ya bu genel perspektiften bakıldığında hiçbir zaman yanılma olmayacağını düşünüyorum. Bu yüzden Amerika’yı tanıyor, Amerika’ya inanıyoruz. Dünya, Amerika’nın refahı için yansa bile Amerika terörle mücadele edecektir ve teröre asla destek vermeyecektir!..