Fakat zulüm rüzgarı, bazı dönemlerde öyle şiddetli, öyle çeşitli, öyle düzenli bir şekilde esti ki, insanın ‘Yok böyle zulüm, bu zulmü tarih yazmaz!’ diyesi geldi.

İşte, akla ilk gelenlerden, unutulmayanlardan, unutulmaması gerekenlerden muhtasar zulüm kronoloji…

27 Mart 1923, Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey, bir cinayete kurban oldu. Cenazesi 4 gün sonra bulundu..

Kâzım Karabekir, Ali Şükrü Bey’in Meclis’te Mustafa Kemal’e en muhalif milletvekili olduğunu, Mustafa Kemal’in Ali Şükrü Bey’in matbaa satın alıp gazete çıkaracağını öğrendiğinde “yakın, yıkın” emrini verdiğini yazmaktadır.

29 Ekim 1923, Cumhuriyet ilan edildi.

3 Mart 1924, Osmanlı Hanedanı elinde bulunan Hilafet makamı, TBMM tarafından kaldırıldı.

Aynı yıl Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi; tekke ve zaviyelerle birlikte mahalle mektepleri ve medreseler de kapatıldı. İlkokullardan Kur’an, ortaokul ve liselerden din, Arapça ve Farsça dersleri çıkartıldı.

12 Aralık 1925, Rize’de şapka giymek istemedikleri için Ulu Camii önünde toplanan kalabalığa jandarma ateş açtı; 17 kişi öldü, 143 kişi tutuklandı. Yetmedi, o dönemin en büyük savaş gemisi olan Hamidiye zırhlısı, Rize sahillerini topa tuttu.

24 Kasım 1925, Erzurum’da bir kadın, Asıl adı Şöhret, lakabı Şalcı Bacı, ‘Şapka Kanunu’na muhalefet’ten asıldı. Kadıncağız idama giderken “Benim şapkayla ne işim olur?” diye ağladı; ama meramını kimselere anlatamadı. Erzurumlular bu kadının iade-i itibarını istemeliler.

29 Haziran 1925, Şeyh Muhammed Said Nakşibendi “Şark İstiklal Mahkemesi” tarafından idam edildi.

Mehmet Akif Ersoy,1925 yılında yazarı olduğu Sebilürreşad dergisi sırf ‘Şeyh Said Sebilürreşad okuyor’ diye kapatılıp derginin sahibi Eşref Edip Fergan tutuklanarak İstiklal Mahkemeleri tarafından idamla yargılanmaya başlayınca kendi tabiriyle, “peşindeki polis hafiyesiyle gezmekten” sıkıldığı için 52 yaşındayken 11 yıl kalacağı Mısır’a hicret etti.

4 Şubat 1926, İskilipli Atıf Hoca, Şapka Kanunu çıkmadan 1.5 yıl önce ve bakanlık izniyle basılan ‘Frenk Mukallitliği ve Şapka’ kitabı yüzünden idam edildi.

Temmuz 1926, Mevlevî Şeyhi İbrahim Hakkı Efendi’nin, Atıf Hoca’nın idamından 4 ay sonra gıyabında gerçekleştirilen mahkemesinden idam kararı çıktı. Karardan hemen sonra Kemah’taki köyünde sabah namazında secdede ruhunu Rahman’a teslim edince hakkında arama emri bulunduğu için oğlu babasının vefatını jandarmaya haber verdi. Köye gelen seyyar mahkeme kararıyla mezarı açıldı, cenazesi kefeniyle birlikte darağacına asıldı.

1 Kasım 1928, 1353 sayılı ‘Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun’ kabul edildi.

20 Ekim 1930, yerel seçimlerde Serbest Cumhuriyet Fırkası’ndan Samsun Belediye Başkanı seçilen Boşnakzade Ahmet Resai Bey, partisi kapatıldıktan sonra Mustafa Kemal tarafından istifaya davet edildi. Bu talebi reddedince 8 Mart 1931 tarihinde görevinden azledildi.

Bugün, Samsun Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Ahmet Resai’nin iade-i itibarını ve Samsun’daki okullara isminin verilmesini istiyor.

15 Kasım 1937, Dersim İsyanı devam ederken barış görüşmeleri yapmak üzere Erzincan’a çağrılan Seyit Rıza, yolda tutuklanarak Elazığ Askeri Mahkemesi tarafından idam edildi.

1937-38 yılları arasında Dersim’de devlet hâkimiyetini sağlamak için askeri harekât düzenlendi. Netice, bölgede yaşayan 13 binden fazla sivil, aralarında Sabiha Gökçen’in de olduğu 3 uçak filosu tarafından bombalanarak öldürüldü. 12 bine yakın insan da sürgüne gönderildi.

Zulüm ne zaman başladı! (2)Yazarlar