Malumdur ki, ülkemiz yıllardır terörle mücadele etmektedir. Türkiye, terör illetinden dış güçlerin de körüklemesiyle ve desteklemesiyle bir türlü kurtulamamıştır. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de gerçekleştirilen terör eyleminin bir benzeri de Fransa’da gerçekleştirildi.
Fransa’da meydana gelen terör saldırısında olağanüstü hal ilan edilmiş, ülkeye giriş çıkışlar yasaklanmış, okullar tatil edilmiş, dışarı çıkma yasağı uygulanmış ve hiç kimse çıkıp da Fransa Cumhurbaşkanı’na diktatör dememiş, katil devlet deme cesareti gösterememiştir. Avrupa ülkeleri, bizi yakan terör olayları karşısında suskunluklarını korurken, kendilerinden emin olan Batı’ya sıçramasından dolayı rahatsız oldular. Neredeyse dünya ayaklandı. Türkiye’de dahi birtakım insanlar profil fotoğraflarına Fransa bayrağı yerleştirmek suretiyle tepki gösterdiler. Peki, bu terör saldırısının G-20 Zirvesi’nin olduğu tarihe yakın bir zamanda ve mülteci sorununun gündemde olduğu bir dönemde meydana gelmesi ne kadar tesadüftür, sizce? Teyakkuza geçen Fransa’da saldırıyı yerinde inceleyen Cumhurbaşkanı, gördükleri karşısında şok olduğunu, buna neden olanlara karşı savaş açacağını ve acımasız olacağını açıklamıştır. Ama bir vatandaş da çıkıp diktatör dememiştir. Oysa şüphelenilen ve çevrede tehlikeli görülen kişilerin doğrudan mahkemeye çağırabileceği ve her halükarda mahkeme kararı olmaksızın polis tarafından evlerinden alınılabileceği bildirildiğinde, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a “diktatör Erdoğan” gibi bir yaftalama yapılmaya kalkılmıştır. Aynı tavrı bir başka ülkenin mağduriyetinde de sergileyen Erdoğan, “Tüm kalbimizle Fransız dostlarımızın ve hayatını kaybedenlerin yakınlarının yanındayız” açıklamasında bulunmuştur. Bizim devlet olarak sunduğumuz bu yaklaşımı, maalesef hiçbir Avrupa ülkesinden görmedik. Hatta bizdeki terör olaylarını körüklercesine televizyon ve diğer medya organlarının ekserisinde aleyhte haberler yapıldı. Fransa’daki terör olayında bütün Avrupa olağanüstü hal ilan edilirken, dünya yasa boğulurken, bizdeki terör saldırılarına aynı reaksiyon gösterilememiştir. Fransa’nın yanında olan Avrupa ve dünya, Suriye’nin, Filistin’in, Mısır’ın, Türkiye’nin ve diğer Müslüman ülkelerin yanında neden olmamıştır?
Fransa’da meydana gelen terör saldırısı bize gösterdi ki, Fransız ve hatta Avrupa halkı, her zaman devletlerinin yanında, birbirleriyle ayrım yapmadan, başlarına gelen musibette birlik içinde olmayı başarmışlardır. Basını, terör deyip devletinin yanında yer almış, muhalefeti, iktidarın yanında yer almış, yekvücut olabilmeyi başarmışlardır. Bu veçhesiyle de nerde nasıl durmak gerektiği bakımından Türkiye vatandaşlarına, bizlere örnek olabilmeyi başarmışlardır.