Ortadoğu’nun giderek daha kötüleştiği zamanlarda batıya bahar gelir mi?
Binlerce insanın öldüğü, yerinden yurdundan sürüldüğü, evlerinin talan edildiği, ırzlarına geçildiği ve aşağılanıp örselendiği zamanlarda Şanzelize’de, ya da Londra’da Soho’da insanlar hiçbir şey olmamış gibi kahvelerini yudumlayabilecekler mi?
Yudumlamalılar, huzurlu olmalılar aslolan budur ama hükümetlerinin kapalı kapılar ardında aldıkları kararların nelere mal olduğunu ve kendilerini, yaşam standartlarını ve huzurlarını nasıl tehlikeye soktuğunu da artık sorgulamalılar.
Aynı dünyanın insanları olarak bir yer güllük gülistanlık iken diğer yer cehenneme dönüyorsa köye dönüşmüş dünyamızda artık kimse bana ne diyemez.
Ortadoğu’daki kan gölü devam ederken batı dünyası bize her yer bahar diyemez. Sihir bozuldu. Rüya bitti. Uyanma ve kendine gelme zamanı.
Kısaca Avrupa’nın sokaklarına don vurdu.
Hoyrat zamanlar, giderek muhabbetin tükendiği bütün taşların aynı renge boyandığı başkalarının yokluğu üzerine varlık kurgulanmak istenen zamanları önemsemeyen batı yaptıklarının semerelerini yeni topluyor diyebiliriz.
Uzaklarda olanın pek önemsenmediği, kendine dokunmuyorsa yılanın bin yıl yaşamasının bir öneminin olmadığı zamanlardan şimdiki zamanlara doğru bir savruluş içine giriverdi batı.
Sanki bütün çocuklar korkudan ortadaki bilyeleri toplayıp alelacele evlerine kaçışıyorlarmış gibi, bütün kapılar sert kapanıp çalacak tokmağın sesini beklemek için korkuya yatmış gibi, arsız bir histerinin belirtileri batı dünyasının sokaklarında dolaşıyor. Uzun yıllardır Ortadoğu’da yaşanıyor bu kâbus oysa.
Düşünüyorum, acaba diyorum bunun sebebi konusunda düşünüyorlar mı?
Terör konusundaki duyarsızlıklarını hiç hesaba katıyorlar mı?
Sömürü düzenlerinin daha kolay işlemesi için yarattıkları canavarların kendi evlerine girdiğinden dolayı kendilerini suçluyorlar mı?
Zifir karanın her yere yayıldığı, lanetli bir salgının her haneye sirayet etmeye çalıştığı ve hoyrat telaşların ne var ne yoksa derleyip sokağa hükmettiği zamanlar kurgulanmak isteniyordu Ortadoğu’da başardılar bunu ama unuttukları ve gözden kaçırdıkları ise şuydu yangın yayılır, kötülük sirayet eder, canavarlar asla kilitli tutulmazlar.
Cebinde her cinsten bayrak ve kimlik taşıyan canavarlar aramızda dolaşıyorlar. Peki, bunun suçlusu kim?
Ne zaman mı bitecek?
Buna modern dünya karar verecek!
Barut kokusu mu? Bahar kokusu mu?
Teröre karşı birlik mi? Ayrılık mı?
Bunu aslında çok iyi biliyorlar.
Zombiler kapısını daha çok çalmadan modern dünya buna bir an önce karar verse çok iyi edecek.
Dokun gerçekten hissederek acıya
Can yakıyor acının gerçekliği
Korkma kendinle yüzleşmekten
Sözün gerçek olsun
Gerçek olmaz ise söz bitmez ki acı.
Çıkar yüzündeki,
Şu Sahte maskeyi artık ey batı
Yerleşsin bir kez olsun gerçeğin ifadesi
Her yer cehennem.