“Bir insanın akıllı davranabilmesi için üç yol vardır: birincisi, iyi düşünmektir, bu en soylusudur. İkincisi, taklit etmektir, bu en kolaydır. Üçüncüsü, denemiş olmaktır, bu en acısıdır.’’ Konfüçyus
Kıymetli dostlar; parayı herkes verebilir. Lakin bilesiniz ki aklı sadece ‘’bilgisi ve tecrübesi’’ olanlar verebilir. Tarih ise ders al(a)mayanlar için kendisini tekrarlamaktan öteye gidemez. Örneğin yakın tarihte başlarına gelenleri unutan(!) Yunanistan’ın çiçeği burnunda Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in ders almadığı gibi. Bugünlerde kendisi gibi ergen siyasetçi Emmanuel Macron’un gazına geliyor. Donunu çekmekten aciz bu iki piyon kırmızıçizgimiz “Mavi Vatan’’ konusunda boylarını aşan çok büyük işlere kalkışıyorlar. Bu iki tetikçi ergeni de üzerimize salan 15 Temmuz’da hain FETÖ’nün arkasına gizlenerek onla birlikte bir gecede nakavt olan küresel güçlerdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasette yarım asıra dayanan tecrübesi ile usta bir devlet başkanı olarak “Yunan ve Fransız halkı bu muhteris ve kifayetsiz yöneticileri yüzünden başlarına gelecekleri kabul ediyor mu? Bedel ödeme adına karşımıza çıkmak isteyen varsa buyursun gelsin. Türkiye’nin artık sabrı sınanacak bir ülke olmadığını herkes görecek. Yaparız diyorsak yaparız! Bedeli ne ise öderiz! Bu topraklarda 1000 yıldır karşılaştığımız büyün badirelerden Malazgirt ruhuyla kurtulduk.’’diyerek bu mankurtları uyarıyor arkasındaki güçlere de açıkça meydan okuyor. Esasen bu uyarıyı; Nuh Peygamberin torunu Yafes’in ikinci oğlu Türk’e kadar giden ‘4200 yıllık tarihimizden, devlet geleneğimizden ve tecrübelerimizden’ aldığı o asil güçle yapıyor.
Kıymetli dostlar; tecrübe çok önemli bir yol göstericidir. Birçok kez insanı ipten alır ve paha biçilmez bir değerdir. Hayatta başarılı olmak isteyen kimseler için olmazsa olmaz bir yol haritasıdır. Yaşadıklarımız ve onların bıraktığı izler, acı çekerek öğrendiğimiz doğruların ve hataların toplamı tecrübelerimizi oluşturur. Akıllı insanlar başkalarının tecrübelerini kullananlardır. Tecrübe yaşlanarak değil bizzat yaşanarak kazanılır. Tartışmasız bedeli en yüksek öğrenme şeklidir. Ne diyordu Peyami Safa; ‘’Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır; zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.’’ ‘’Bu yaşıma geldim, ben böyle bir şeyle hiç karşılaşmadım’’ cümlesi bu sözün en iyi kanıtıdır. Her ne kadar bazıları ‘’hayatta edindiğiniz tecrübeler yediğiniz kazıkların toplamıdır’’ dese de bilesiniz ki tecrübenin ‘yenileneni, güne, geleceğe uygun hale getirileni’ makbuldür. İbn-i Sina ‘tecrübeyi ilimden üstün tutarken’, İmam-ı Gazali Hazretleri de “Kim tecrübelerden ders alır ve tecrübeler kendini olgunlaştırırsa, ona akıllı; kim tecrübelerden bir şey anlamazsa, ona ahmak ve cahil denir.”diyerek tecrübenin önemine vurgu yapmışlardır.
“Tecrübe, hayatın sana kel kaldıktan sonra tarak vermesidir” diyen Mazhar Alanson’un kulağını da burada çınlatarak diyorum ki: “Tecrübelerini biriktirmeyen, kendinden sonrasına aktarmayan kişiler ve toplumlar aynı hataları yapmak zorunda kalırlar. Tecrübenin sırrı yanlış kararlardır. Altın, ateşle tecrübe edilir. Yenilgiyi tecrübe etmeyen, zaferi idrak edemez. En sağlam tecrübeler, acılardan kazanılır. Tecrübe kazanmak için, kaybetmek gerekir.” Ezcümle demem o ki kıymetli dostlar; Türk milleti olarak yaşanacak ne varsa bilesiniz ki hepsini yaşadık! Artık herkes rahat olabilir. Çünkü şu an ülkemizin direksiyonunda Recep Tayyip Erdoğan gibi zorlu badireleri atlatmış, Trump’ın deyimi ile zehir gibi zeki, hiç olmadığı kadar tecrübeli usta bir lider var. Allah’ın (cc) izni ile onlar kaybedecek, biz kazanacağız! Yarınlar bizim, yarınlar güzel olacak inşallah. Üstat Sezai Karakoç ile bitiriyorum.
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır…
Selametle…
