Öğrencilerin yaş guruplarına bakıldığı zaman öğrencilik, bir insanın en hareketli, en heyecanlı, en canlı, en delikanlı dönemlerine rast gelmektedir. Okul, bilginin merkezi durumunda olmakla birlikte sosyalleşmenin de merkezi durumundaydı. Uzaktan eğitim marifetiyle bilgi aktarımı kısmen yapılsa da öğrenciler; sosyalleşme, çevresel iletişim, akran etkileşimi, hoca öğrenci etkileşimi gibi onlarca kazanımdan mahrum kalmaktadırlar.

İnsanların hayatlarının şekillendiği bir dönemdir okul yaşları. Türkiye sınavlar ülkesi ve sınavlar öğrencilerin yaşam standartlarını belirlemekte. Sınavlardaki sonuçlara göre kişilerin kariyerleri şekillenmektedir. Özellikle toplumun dezavantajlı kesimlerine mensup geçlerin sınıf atlama vasıtasıdır sınavlar. Keşke akademik alımlar, personel alımları tamamen sınavlarla yapılsa.

Ailesi alt toplum kesiminde yer alan gençler belediyelerde işe giremiyorlar referansları(torpilleri) yok. Özel sektörün önemli yönetim kademelerinde yer alamıyorlar onların elinden tutacak birileri ve kültürel çevreleri yok.

Dikey gelişmenin sağlanmasının en önemli mecrası merkezi sınavlardır. Pandemi dönemi sınavların gelenekselleşmiş işlevini etkilemektedir. Uzaktan eğitim biraz da ailenin maddi ve fiziksel imkânlarıyla doğrudan ilgilidir. Gerek LGS gerekse YKS öğrenci seçmeye devam etmekte fakat bu sınavlara hazırlanma süreçleri çok farklılaştı. Her sınıf seviyesindeki öğrenciler pandeminin olumsuz etkisinden nasiplerini almaktadır.

MERKEZİ SINAVLARDA KONU MUAFİYETİ OLMAMALIDIR

Öğrenciler, 2020 YKS ve LGS’de pandemi nedeniyle eğitim öğretim yılının sadece 1. Döneminden sorumlu tutuldular. Bu durum bazı öğrencilerin lehine oldu zira çıkartılan konular sınavların eleyici ve zor konularıydı. 2021 YKS ve LGS müfredatı ile ilgili toplumda bazı beklentiler oluştu. Fakat bu süreç sekiz on yıllık bir kuşağı etkiledi. Pandemili dönemlerin sınav müfredatı her yıl muafiyetlerle geçiştirilmemelidir. Her yıl öğrenciler farklı beklentilere girerek eğitimin bütünselliği gerçeğinden uzaklaşabilirler.

Sınavlar belirtilen zamanda belirtilen müfredata göre yapılmalıdır. Soruların zorluğu kolaylığı belirli ölçüde gözden geçirilebilir fakat müfredattan konu eksiltilmesi bilimsel donanımın zayıflaması sonucunu getirebilir.

ÖĞRETMENLER UZAKTAN EĞİTİM MODELİNİ SEVMEDİ

Özellikle ders anlatanlar bakımından uzaktan eğitim daha yorucu ve daha zevksiz bir çalışma şekli. Zira iletişim ve etkileşim kuramadığınız, sadece ekranlarda isimlerini görebildiğiniz öğrenciler var karşınızda. Ders programının planlanmasında yaşanan problemlerden dolayı günün verimsiz dilimlerinde bile ders anlatmak zorunda kalınmaktadır.

8 VE 12. SINIFLAR EN KISA ZAMANDA YÜZ YÜZE EĞİTİME BAŞLAMALI

İnsan hareketliliğini en aza indirmek amacıyla eğitimin tüm kademeleri uzaktan yapılmakta. Fakat sınav öğrencileri için vakaların kontrol altına alınmasından sonra yüz yüze eğitime geçilmesi beklenmektedir. Sınavlar uzaktan yapılamayacağına göre sınavların hazırlığı da uzaktan olmamalıdır.

UZAKTAN EĞİTİM TÜM EĞİTİM SİSTEMİNİ OLUMSUZ ETKİLEDİ

Uzaktan eğitim gerçeği artık eğitim hayatımızın bir gerçeği. Mart 2020’den beri okul bahçelerindeki hareketlilik odaların dört duvarının arasında üzerimize üzerimize gelen bir kâbusa dönüşmüş durumda. Sınıf ortamının sağladığı avantajlar pandemi sürecinde daha iyi anlaşılmakta. Okul sadece bilgi verilen bir mekan değil elbette. Okul ve sınıf sosyalleşmenin, hayatın gerçeklerinin öğrenilmesinin, rekabetin, karakter oluşumunun temayüz ettiği mekânlar olagelmiştir. Fakat korona virüs pandemisi elimizden bu imkânları aldı maalesef!