Taşeron düzenlemesinin tarihi, cumhuriyetin ilk yıllarına kadar dayanmaktadır. 1926 tarihli Borçlar Kanunu ile taşeron düzenlemesine dolaylı olarak atıf yapılarak müteahhitlerin sorumluluğu olarak tarif edilmiştir. Daha sonra üçüncü bir şahıs, aracı, diğer işveren gibi tanımlarla karşımıza çıkmıştır. Dayanan taşeron düzenlemesi doğrudan ilk kez 2003 yılında çıkarılan ve halen yürürlükte olan 4357 sayılı İş Kanunu ile alt işveren tanımı ile hukuk literatüründe yerini almıştır.
Özü itibariyle taşeron; bir işin veya işin bir kısmını gerçekleştirmek ya da işverenin sözleşmesindeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla anlaşma imzalayarak üstlenen diğer yüklenicidir. Bu yüklenicilerde çalışan emekçilerde taşeron işçisi olarak tanımlanmaktadır.
2003 yılında düzenlenen İş Kanunu çıkarıldığında kamuda 444 bin taşeron emekçisi bulunmaktaydı. Değişen iş koşulları, icap ve zaruretleri ile taşeron işçisinin sayısı artarak 2017 yılında 900bine ulaşmış bulunmaktaydı.
05 Aralık 2017 tarihinde Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Taşeron düzenlemesi, Cumhuriyet tarihinin en önemli işçi reformlarından birisi olmuştur. 900bine yakın çalışan emekçinin kadroya geçirilmesi anlamına gelen bu düzenlenme ile emekçiler devlet güvencesine kavuşmuştur. Bu süreçte işin devamlılığını sağlayabilmek adına bir takım geçiş süreci uygulanmıştır.
2017 yılında kadroya geçişin ilk adımı olan 696 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile geçişlere ilişkin şartlar düzenlenmiştir. Gerekli şartları taşıyan emekçilerin kadroya geçişleri yapılmıştır. Kadroya geçiş işlemleri yapılırken çalışan emekçilerin uygulamada farklılık gösteren, Kamuda ve Belediye İştiraklerinde Çalışan Taşeron işçileri için ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Taşeron işçilerin kadroya geçiş işlemi 2018 yılında tamamlanmış olup, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen emekçilerin Toplu İş Sözleme hakları Yüksek Hakem Kurulunca imzalanan son sözleşmenin yürürlük tarihi son bulması ile geçerli olacağı hükmü düzenlenmiştir. Yüksek Hakem Kurulu tarafından imzalanan son sözleşme yürürlük tarihleri; Belediye İştirakleri için 31.07.2020 iken Kamu Taşeron Şirketleri için ise 31.10.2020 tarihi olup bu tarihten sonra toplu iş sözleşme hakkı getirilmiştir. Yine 2017 yılı düzenlemesinde taşeron işçileri bulundukları iş kolu hangisi ise o iş kolu ile kadroya geçişi yapılacak Yüksek Hakem Kurulunca imzalanan son sözleşmenin yürürlük tarihi son bulması ile asıl işin girdiği iş koluna tescil edileceklerdir.
Günümüzde belirtilen tarihler geldi ve artık taşeron işçisinin toplu iş sözleşme hakkı kazanmış bulunmaktadır. Taşerondan kadroya geçen emekçiler artık asıl işin girdiği iş koluna geçerek uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanabileceklerdir. Toplu İş Sözleşmenin getirdiği haklardan ücret, ilave tediye, ikramiye ve sosyal haklardan taşeron işçisinin faydalanacaklardır.
Bu değişiklik esasen taşerondan kadroya geçen işçiler için tarihi bir adım olacaktır. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçirilen emekçiler, işyerinde uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesi olup olmadığı eğer varsa ve emekçi toplu iş sözleşmesinden faydalanmak istiyorsa; yetkili sendikaya üye olmalı veya dayanışma aidatı ödemek zorunda olduğunu unutmamalıdırlar.
Kamu İktisadi Teşebbüslerinde (KİT) çalışan emekçilerin de bir an önce kadroya geçirilerek Türk Hukuk Sisteminde zaruri ihtiyaçlar haricinde taşeron sistemi tarih olması genel beklentidir. Yaklaşık 50bin kişi olduğu tahmin edilen Kitlerde taşeronlarda çalışan emekçiler, biran önce çalıştıkları Kitlerin asıl işçici olma arzunu taşımaktadır.
Son Söz; Taşeron işçisi yıllarca ihaleye bağlı çalışarak, ihaleyi alan firma ile yeni dönemde devam edip etmeme korkusuyla çalışmıştır. Nihayet haklarına kavuşma zamanı gelmiş bulunmaktadır. Uzunca bir dönem ücret eşitsizliğine maruz kalan taşeron emekçileri, imzalanacak yeni dönem toplu iş sözleşmeleri ile haklarında iyileştirmelere kavuşmalarını temenni ediyorum.