Bülent Arınç’ın açıklamalarına destek veren Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat Kılıç’ın Paralelcilerin davalarına samimiyetle bağlı olabileceğine inanmıyorum.

Onun bu çıkışı ve desteği Arınç ile dostluklarının bir gereğidir.

Çünkü Arınç ile Kılıç her zaman ve her durumda birbirlerine destek vermişlerdir.

Belki Arınç’ın avukatlığını yapacağı bir Paralel Yapı sevdası vardır ama kendisi de avukat olan Kılıç’ın böyle bir davasının veyahut herhangi bir davasının olabileceğine inanmak safdillik olur.

Kılıç’ın siyaset anlayışı ve dünya görüşü için bir ifade biçimi arıyorsak bu ‘dün dündür, bugün bugündür ’den başkası olamaz.

Süleyman Demirel’i anlattığı bir kitap yazmıştır; ‘Son Ispartalı’

Aradım bulamadım. Demek ki birine kaptırmışım.

Kitap hakkında İnternette dolaşan tanıtım yazısı; “Demirel diyor ki: “Oturduğuma bakmayın, ben ayağa kalkacak zamanı iyi bilirim”

Geleceğinizi kurtarmak, bir daha Demirelizm’e teslim olmamak için bu ihbarı ciddiye almalısınız.

Reenkarnasyona inanmam ama Demirel’in ruhu genç bir bedene girdi, aramızda dolaşıyor, dikkatli olmalıyız”

Genç yaşında siyaset dışına itilmiş olmanın sancısıyla bir fırsat bekliyor.

Çünkü o her daim rüzgara göre hareket etmiş ve bunu çok başarılı bir şekilde yürütmüştür.

Siz onu hiç partililere seslenirken dinlediniz mi?

AK Parti’nin kurucusu Recep Tayyip Erdoğan’ı bir anlatışı vardı ki, hiç abartmıyorum, özellikle bayan dinleyicileri ağlatırdı. Erdoğan’ın partinin kurluşundan bugünlere kadar yaşadıklarını, verdiği mücadeleleri Suat Kılıç’tan dinledikten sonra onun bir Erdoğan muhalifi olabileceği aklınızın ucundan bile geçmez, geçemezdi.

Ama dediğim gibi Kılıç’ın siyaset anlayışında ve dünya görüşünde bir samimiyet aramayın, bulamazsınız. Çünkü o hem avukat, hem gazeteci ve hem de müteahhit. Yeri ve zamanı geldiğinde bu üç meslekten birine kolaylıkla bürünüverir; iyi savunur, iyi yazar ve iyi satar!

Bir keresinde galiba Trabzon’da, Fethullah Gülen’den okuduğu şiirin şairini sorduğu gençlerden Necip Fazıl ismini duyunca küplere binmiş, ‘şiirin üstadını’ tanımadıkları için fırça atmıştı.

Şiir, öğrencinin haklı olarak dediği gibi Necip Fazıl’ın ‘Utansın’ şiirinden tornistan Gülen’in ‘Sıkılsın’ şiiriydi.

Bakıyorum, Kılıç şimdilerde Necip Fazıl’ın Çile’siyle poz veriyor.

Şahsında ve suretinde kapris, kasıntı ve ihtiras tam anlamıyla şekil bulmuş gibidir.

Heyecandan kendisine “müdürüm” diye hitap eden öğretmene, “Sen buranın müdürü müsün?” diye sormuş, “Hayır” cevabını alınca “Bakanla müdürü karıştırırsan biraz zor olursun” diye azarlamıştı.

Bakanlığı döneminde, hem bakanlığının hem de Paralelci savcı ve hakimlerin gücünü kullanarak kendisine muhalif olan gazetecilere operasyon düzenlettirip, sabahın kör vaktinde evlerine baskın yaptıracak kadar tahammülsüz, yine bakanlığın her türlü gücünü kullanarak muhalif gazetecinin elinden işini, aşını, ekmeğini alacak kadar da pervasızdı.

Evet, Ispartalı Demirel’in ruhu genç bir bedende dolaşıyor ve ayağa kalkmak için rüzgar bekliyor.

Dikkatli olalım, tecrübeyle sabit ki, her yolu deneyecektir!