Yoğun duygu anaforunda yazıyorum bu satırları…

Derdim, ne kendi nefsim oldu ne de içinde bulunduğumuz maddi şerait…

Ülkem ve ümmet adınaydı bütün endişem ve bu doğrultuda beklentim.

Türkiye son kaleydi zira.

Herkes biliyordu bunu.

Bütün şer güçler bu yüzden kilitlendi bu seçime.

Memlekete, ümmete ve hatta mazlum halklara karşı organize olan düşmanlığın bütün renkleri bir araya geldi.

Buna mukabil, mustazafların tamamı bir aradaydı.

Şer güçler, ellerindeki maddi imkanlara, manipülasyon araçlarına ve kibirlerine yaslanıyordu.

Oysa mazlumların sığınacağı tek melce vardı!

Allah!…

Sığındık O’na ve dualarımızı secdelerimize katık ettik.

Hamdolsun yüz binlerce kez.

Ümmet coğrafyasının ve mazlum halkların sevinci, kalbimizdeki sürura coşku katıyor.

Seçime dair değerlendirmeleri sonraki yazılarda kaleme alacağız elbette ama şunu söylemeden geçemeyeceğim.

7 Haziran seçimi sonunda elde ettiği görece başarıyı kibre dönüştüren HDP/PKK, bölge halkından okkalı bir şamar yedi.

Aynı şekilde, AK Partiyi, şer güçlerin karşısında yalnız bırakan MHP’de ‘Milli Mücadelenin’ ana yurdundan yani Anadolu’dan yedi Osmanlı tokadını.

İnşallah ders alırlar.

İnşallah bundan sonrası için ülkenin ve ümmetin saflarında karar kılarlar.

Sonuç, hepimize, ülkemize, alem-i İslam’a ve mazlum coğrafyalara hayırlar getirsin inşaallah.

Şimdi şükür secdesi zamanı…