Trabzonspor, camia olarak Fenerbahçe maçına “tarihi maç” diye bakarken Fenerbahçe’de ise sakatlıktan kaynaklanan eksik oyuncu krizi ve bu krizden kaynaklı sürprizler vardı. Bunlardan en dikkat çekeni Mehmet Topal’ı stopere çeken Kocaman’ın Hasan Ali’yi orta alanda Josef’in partneri olarak sahaya sürmesiydi.

Hocanın bir bildiği vardır diye düşündüm. Hatta bir ara Kocaman ile Hasan Ali’nin çantadan tavşan çıkaracaklarını sandım. Öyle ya, futbol bu; her an her şeyi bekliyor insan. Ancak şapkadaki tavşanın İsmail Köybaşı olduğunu, ceza alanı içinde tahta ayağıyla kaçırdığı o golü görünce anladım.

Maçtan önce, “Üç puana en yakın taraf kim?” deseydim; “Kadro derinliği, saha ve seyirci avantajı ile Trabzonspor” derdiniz. Fakat gördük ki Fenerbahçe’de beş sakat oyuncu; ki en önemlileri Skrtel, Janssen ve Giuliano, sahada olsaydı o zaman işin rengi çok değişirdi.

Bir rakip düşünün, sürekli kısa ve uzun paslarda hata yapıyor. Bunu fırsata çevirmek teknik adam işi. Futbol zekası üst düzey oyuncular kullanmak gerek. Aykut hocam diyorum ki sen Valbuena gibi teknik kapasitesi üst düzey bir oyuncuyu kullanamıyorsun ya, işte futbolun dili olsa, o bile sana isyan ederdi. Aatıf’a sırf kilometre yapıyor diye tahammül ediyorsun, lakin bunun bir eziyet olduğunu görmez misin? Hiçbir zaman insani duruşuna söylenecek tek bir kelimemiz olmadı; olamaz da. Fakat inatçı kimliğin sayın başkan Aziz Bey’le yarışmakta. Bazı inatlarınızdan kurtulsanız hocam, inanın siz de rahatlarsınız, takımınız da.

Bizim ligimizi yazarken, çizerken, analiz ederken özellikle görsel medyada öyle tipler var ki dinamit gibi, nerede, nasıl patlayacaklarını çok iyi biliyorlar. Siz bunlara ne dersiniz bilmem ama ben Şeytanın avukatı diyorum. Bunlar hakem atamaları yapıldıktan sonra ortaya çıkarlar. Kimlere çalıştıkları malumunuz. Ali Palabıyık atanır atanmaz, haktan, adaletten dem vurup baskı altına aldılar; başarılı da oldular. Ali hoca gibi dürüstlüğüne çok inandığım bir hakem Alper Potuk’u maç boyu dövmekten beter eden Pereira ve Kucka’yı atamadı. Futbolun kurallarını işletemediği bir maçı sadece idare etti; hem de korka korka.

Allah’a emanet olun.