Cannes’da düzenlenen dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı MIPIM 2018 coşkuyla başladı. Bu yılda gidip, görmek ve röportaj yapmak nasip oldu. Ülkelerin ve şehirlerin markalaşması, projelerin tanıtılması anlamında çok önemli bir fuar organizasyonu. Fuarın ilk günü Çevre ve Şehircilik Bakanımız Mehmet Özhaseki’nin açılış konuşması ve Türk stantlarını dolaşmasıyla başladı. Son 4 yıldır kurulan İTO’nun İstanbul çadırı Paris ile Londra çadırının tam ortasında yerini almıştı. Geçen yıllardan farklı olarak İstanbul maketi yerine bu yıl, Emlak Konut başta olmak üzere inşaat şirketlerinin stantları ve projeleri çadırda boy gösterdi. Eskiye göre daha aydınlık ve daha hareketli bir ortam hakimdi. Katılan inşaat şirketleri ve katılımcıların enerjileri daha yüksekti…
Cannes’ın sahil bandında kurulan fuarın ana binasının bir tarafında büyük harflerle “İstanbul” yazıyordu. İlk görüşte insanı hemen gururlandırıyor bu tablo. Kayıt esnasında ise dağıtılan dergilerin kapağında yine İstanbul tanıtımı vardı. Bu da bizim açımızdan fazlasıyla gurur verici oldu. 100’den fazla ülke ve 20 binden fazla profesyonelin katıldığı bu fuar sektörün, ülkelerin, şehirlerin ve projelerin markalaşmasında çok önemli bir yere sahip.
Çadırımız hareketli ancak insanın gözü yabancı ziyaretçi arıyor. Fakat yeteri kadar yabancı ziyaretçi yoktu. Neden? Yanımızda ki Paris ve Londra çadırını gezdim o kadar kalabalık ki iğne atsanız yere düşmez. Sonra diğer çadırları ve ana binada stantları dolaştım her yer çok kalabalık. Gerçekten büyük ilgi var fuara, katılımcılara, projelere ve şehirlere… Ancak biz bundan yeteri kadar nasiplenemiyoruz. Demek ki bir şeyleri eksik yapıyoruz. Çünkü İstanbul tek başına dünyanın başkenti olabilecek güce ve kapasiteye sahip. Eksikler bulunmalı, tamamlanmalı, istikrarlı, inançlı bir şekilde yola devam etmeli dünyada hak ettiğimiz yerde olmalıyız.
Yabancı yatırımcının bir ülkeye gelmesi için neler lazım? Bir kere yabancı yatırımcı “Güven” arıyor. Son yıllarda sıkça sektörün dile getirdiği “Müktesep Hak” konusu var. Fuarda konuştuğum birçok inşaat şirketinin patronu Müktesep Hak düzenlemesinin bir an önce yapılmasını, kanunlaşması gerektiğini dile getirdi. Yabancı yatırımcı için kazanılmış hakların hukuksal anlamda sağlanması gerektiği öne çıktı. Örneğin, projeye başlayacaksınız, ruhsat aldınız her şey tamam bir anda ruhsat iptal oluyor. Hatta bazen inşaat bitmiş, iskân alınmış kat mülkiyetine geçilmiş ancak bürokrasi veya birinin açtığı dava ile ruhsat iptal oluveriyor. Milyon dolar ödeyerek aldığınız bir gayrimenkulün değeri bir anda sıfıra inmiş alınıp satılmaz durama geliyor. Sektör Müktesep Hak ile bunu aşmak istiyor. Kazanılmış hak ile mülkiyet hakkı korunsun geriye dönük işlem yapılmasın istiyor. Sürekli imar değişikliği sadece yabancı yatırımcıyı kaçırmıyor aslında, iç pazarda satışlarımızı artıracak da önemli bir konu. Sektörde yaşanan güven probleminin Müktesep Hak düzenlemesi ile aşabilir miyiz? Temelde mülkiyet hakkına saygı, kazanılmış mülkiyet hakkının korunması “Müktesep Hak” ile sağlanabilir. Ancak bunun yanına bir de şunu koymak gerekiyor. Proje başladıktan sonra iskânın alınmasına kadar geçecek tüm süreçlerde tüketicinin, yatırımcının tüm haklarını, parasını, yatırımını güvenceye alacak bir çalışmanın yapılma zorunluluğu ile birlikte tüketici ve yatırımcı haklarının teminat altına alınması gerekiyor…