Esasen ittifakı sandıkta millet yapar. Önümüzdeki yerel seçimlerde de sandıkta sürpriz ittifakların yaşandığı illeri göreceğiz anlaşılan.

Tavanda da AK Parti, MHP, BBP’nin oluşturduğu ittifak sahaya inmeye hazırlanırken, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu ittifak da anlaşma ile sonuçlandı.

En önemli şehirler ise İstanbul, Ankara İzmir. Ülke nüfusu itibari ile de İstanbul her seçimde olduğunu gibi önümüzdeki seçimlerin de lokomotifi olacak. İstanbul’u alan, Türkiye’yi almış olacak.

Türkiye’nin son başbakanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti’nin en güçlü kozu. Her kesimin sempatisini kazanmayı da bilen bir kişiliğe sahip. İttifak anlaşmasına göre de İYİ Parti İstanbul’da CHP adayını destekleyecek. CHP adayını AK Parti gibi henüz açıklamasa da aday aslında belli. Ekrem İmamoğlu…

İstanbul, Ankara ve İzmir’de yerel seçimler AK Parti ve CHP arasında geçeceği artık net olarak ortaya çıktı. Yeni sistemin bundan sonraki tüm seçimleri bu şekilde ittifaklarla gidileceğini de söyleyebiliriz.

Türkiye yeni sisteme geçmesi ile de bazı sorunlar yaşadığı açık. Sistemin oturması zaman alacak gibi… Bu sorunları muhalefet kullanacak. Dolayısı ile önümüzdeki yerel seçimlerde iktidar partisinin oy kaybedeceği görüşünü savunanlar daha çok. Bu noktada MHP’nin oylarını artıracağı ve birçok yerelde seçimi kazanacağı kulislerde konuşulan konular. Ancak, aday profilleri de oy dağılımında etkili olacağını düşünüyorum. Toplum tarafından sevilen ve saygı duyulan, geçmişi bilinen adayların partilerinin oyunu artıracaktır. Bu nedenle toplumun hassasiyetlerini göz önünde bulundurmak gerekir.

AK Parti içinde 17 yıllık iktidar olmanın sarhoşluğu içinde güç zehirlenmesi yaşayan yöneticilerin varlığı kulislerde çokça konuşuluyor. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan uyarılarında, kibir ve büyüklükten kaçınılması gerektiğini hep dile getiriyor. Kulislerde şu konular da konuşuluyor.

Mesela, AK Partili bir milletvekilinin bürokratı olması gereken bir iş için arayıp talepte bulunduğunda, o bürokratın bu işi yapmadığı, neden yapmadığı sorulduğunda, ‘beni milletvekili atamadı, başkan atadı’ dediği ve bunu kendine gerekçe yaptığı… Bu doğru ise sorun büyük demektir.

Millet, sorunlarını çözmek için milletvekillerinin kapılarına ulaşıyor, ama çözüm bulamıyor. Tüm bunların iktidar için oy kaybı demek olduğunu söylememe gerek var mı?

Ama en önemli sorun, ekonomik krizin artık milletin cebine dokunmasıdır. En çok da elektrik, doğalgaz ve su faturaları… Hükümet seçimden önce buna bir çare bulmalıdır. Milleti rahatlatacak kararlar almalı ya da yasalar çıkarmalıdır. Millet için seçim demek, geçim demektir unutmayın.

Bu sefer AK Parti gerçekten en zor şartlarda seçime gidiyor. İşi hafife alıp, Reis halleder diyenleri de duyuyoruz. Bende bunu diyene diyorum ki, Reis’in ayaklarından, ceketinden, sağından solundan asılmayı bırakın. Ona omuz vererek, millete hizmette Allah rızası için yarışın. Adaletsizliklere ve haksızlıklara açıkça karşı durun.

Selam ve dua ile…