Eğitim sisteminin en üst kuruluşu olan üniversitelere yönelik ülkemizdeki en büyük eleştiri, hiç kuşkusuz üniversitenin, bulunduğu şehirlerle ilişkisinin zayıf olduğu yönündedir. İlişkiden kastedilen aslında üniversite eğitiminin, şehrin veya ülkenin sorunlarına yönelik güncel, doğrudan veya somut katkılardır. Kimi zaman bunun nedenleri arasında üniversitenin, şehir dışı yerleşkelerde (kampüs) bulunması gösterilir. Üniversiteler de bu eleştirilere kısmen çözüm üretmek adına bir-iki birimini şehir merkezinde bulundurur. Ancak sonuç yine değişmez.
Sorunun, kurum veya birimlerin adını veya yerini değiştirmekle düzeleceğini sanmak düşünülemez zaten. Bunu başka bir yöntemle aşmak gerekir. Ama nasıl?
Sakarya Üniversitesi’nden iki öğretim üyesi, bundan 3 yıl önce bir yola çıktılar. Eldeki imkânlar çerçevesinde sorunu aşmaya yönelik giriştikleri işin bu kadar büyüyeceğini ve öğrenciler nezdinde büyük bir karşılık bulacağını tahmin bile etmiyorlardı.
Sistemin mimarı, Siyasal Bilgiler Fakültesi iktisat hocalarından Prof. Dr. Mahmut Bilen –ki şu an Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü- ve Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Şan.
Ne yaptı hocalar?
Üniversitenin rutin ders programları, öğrenciler tarafından sadece dersi geçme olarak algılandığı ve zorunlu görüldüğü için üniversite dışından, öğrencilerin istediği yazar ve düşünürlerin üniversitede konferans vermesini sağladı bu iki hoca.
3 yıl önce bütün üniversite öğrencilerinin katıldığı Sakarya Üniversitesi Sosyal ve Gelişim Merkezi (SASGEM konferanslarını, yoğun ilgiden dolayı okulun en büyük kongre merkezi almamaya başlayınca, geçtiğimiz yıl SASGEM 3 kısma ayrıldı. Mühendislikler, Siyasal-Fen Edebiyat ve Hukuk Fakültesi öğrencileri için 3 ayrı konferans düzenleniyor. Öğrenciler, akademik olarak gördükleri derslerin sosyal hayattaki karşılığını daha sivil seslerden duyma imkânına kavuşuyor. Bir anlamda bilimi eğlenceli kılmaya çalışıyor SASGEM.
Öğrenciler ve SASGEM yönetimi tarafından belirlenen konuklar ve konular, günün ve dönemin ilgi alanlarına göre belirleniyor. Öğrencilerin bu kadar ilgi gösterip zaman ayırmalarına karşılık olarak SASGEM yönetimi de, dinleyici öğrencilere her dönem sonunda 2 AKTS kredi, iki dönem devam etmiş olan öğrenciler ise 5 AKTS ile bir seçimlik ders kredisini sağlamış oluyorlar. Alacakları not ortalamalarını da olumlu yönde etkileyecek olan bu sisteme iki dönem katılan öğrencilere ayrıca bir sertifika belgesi veriliyor.
Öğrencilerin hem not ortalaması yükseliyor, hem kitap dışı hayattaki gerçeklerle yüzleşiyor ve hem de bir katılım belgesi elde etmiş oluyorlar. Tek yapmaları gereken şey, konukları dinleyip sunumun özetini çıkarmak.
Her Çarşamba tekrar eden bu programlardan Siyasal-Fen Edebiyat SASGEM’in 8 Şubat’taki konuğu Yıldırım Beyazıt Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Ramazan Yelken. Konu ise 15 Temmuz’un Sosyolojisi.