Siyaset kişisel menfaatlerin değil, toplum ve milletin yararına yönelik çalışmayı, sorumluluk almayı gerektiren bir mecradır. Siyaseti şahsi olarak kendi çıkarları doğrultusunda kullananların çoğu defa tüm başarısızlıklarına rağmen elde ettiği koltuğu, makamı, statüyü bir türlü bırakmadığına şahit oluruz. Siyasetçiler başarısızlık söz konusu olduğunda çekilmesini, meşgul ettiği yeri bırakmasını bilmelidir. Bu siyasi sorumluluğun aynı zamanda gereğidir de. Tüm başarısızlıklarına rağmen, kendilerini vazgeçilmez olarak görenler ya da çıkarları ağır basanlar bunu başaramazlar.
Almanya Başbakanı Angela Merkel siyaseten başarı ve başarısızlıkların sorumluluğunu aldığını ifade ettikten sonra görevi bırakacağını söyledi. Şansölye Merkel, görevi bırakacağı açıklamasını Hessen eyalet seçim sonuçlarını değerlendirdikten sonra yaptı. Almanya’nın Hessen eyaletindeki seçimler Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) ağır kayıp yaşarken, Yeşiller ve Almanya İçin Alternatif Parti meclise güçlü bir şekilde girmeyi başardı. Geçtiğimiz sene federal seçimlerde partisinin yaşadığı oy kaybının ardından, Bavyera eyalet seçimi ve ardından Hessen eyalet seçimlerindeki sonuçları siyasi başarısızlık olarak okuyan ve sorumluluğu aldığını ifade eden Almanya Başbakanı ve CDU genel başkanı Angela Merkel 18 yıldır sürdürdüğü parti genel başkanlığı için aday olmayacağını, 2021 yılına kadar başbakanlık görevini sürdürdükten sonra geri çekileceğini açıkladı. Son yıllarda eleştiri oklarının hedefi haline gelen Şansölye Merkel Almanya’ya 2015 yılı ile başlayan mülteci akınına yönelik uyguladığı politika sebebiyle ağır bir şekilde kardeş parti CSU lideri Horst Seehofer ve aşırı sağ parti tarafından eleştirilmişti. Ülkede yaşayan farklı din ve etnik gruptan yabancılarla uyum sorunu yaşanırken, ülkeye bir milyona yakın mültecinin gelmesi sonucu seçmen Merkel’in siyasetini cezalandırdı ve aşırı sağ partiye kaydı.
18 yıldır partisinin başında olan, 13 yıldır başbakanlık yapan, 2006 yılında Forbes dergisini tarafından dünyanın en güçlü kadını seçilen bir liderden bahsediyoruz. Almanya Şansölyesi Merkel 2000 yılında partisinin kongresinde yüzde 95,9’luk oy ile partisinin başına geçmişti. Parti genel başkanlığından beş yıl sonra, 22 Kasım 2005 yılında Başbakan oldu. 2012 yılında Hannover’de bu defa yüzde 97,9’luk bir oy oranı ile parti genel başkanlığına devam dedi. Başbakanlığı döneminde elbette eleştirilecek çok konu vardır. Ama siyasi sorumluluk açısından kaybettiğinde geri çekilmesini bilmesi, taşınan siyasi sorumluluğun gereğini göstermesi açısından şansölyenin kararı önemliydi. Bu manada partisinin önünü açtı. Türkiye’deki siyasi başarısızlığına rağmen hâlâ koltuğu bırakmamakta ısrar eden, başarısızlığın sebebini sürekli dışarda arayan ve mazeretlere sığınan siyasilerin varlığı şansölyenin kararının ne kadar onurlu ve saygı duyulması gerken bir karar olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de başarısız oldukları halde partisinin başından bir türlü ayrılmayan, geriden gelenlere fırsat tanımayan sorumsuz siyasetçilerin, Almanya başbakanının aldığı karardan öğreneceği çok şey var.