Sana “Ailene bir mesajın var mı?’’ dediler ya!

Sen de sanki cennet bahçesinden seslenir gibi,

Tankın üzerinden gülerek,  

“Beklemesinler’’ dedin.

De hele Mehmedim, kimler beklemesin seni!

Elinden Yasin’i hiç düşürmeyen,

Başı yaşmaklı, beli iki büklüm yorgun anan mı?

Yoksa dudaklarından dualar dökülen

Eli nasırlı baban mı?

De hele!

Yoksa hasretle yolunu bekleyen yavuklun mu?

Eli kınalı gözü yaşlı bıraktığın nişanlın mı?

Ya da kulağına titrek sesle ezan okuduğun,

Kundaktaki cennet kokulu beben mi?

Bak, Mehmedim iyi dinle!

Her ne kadar vatan için çölde pusulasızda kalsak da,

Biliyoruz ki sen bu ülkenin çimentosusun…

Bilesin ki bekleyeceğiz biz seni…

Biliyorum beklemek bizim için uzun bir yoldur.

Sabretmek ağır bir yük, mükâfatın sancısıdır.

Bilirim ki çok yorar adamı.

Fakat gelsin artık yeter demeden,

Sabır örtüsü altında,

Umutla bekleyeceğiz biz seni…

Biliyorum hem beklersek seni

Sen gelirsin.

Çünkü sen Türk’sün!

Türk’se beklenendir…

Sen anaların kınalı kuzusu, Allah diyen Muhammedciksin…

Asla eksik bırakmazsın sen bizi.

Şimdi her ne kadar umutlarımıza damlamasan da,

Düşünce yağmuruna tutulmadan

Yinede bekleyeceğiz biz seni…

Lafın düzünü demeye dilim varmıyor Mehmedim!

Lakin içimde büyük bir sıkıntı var.

Konuşamıyorum…

Bilirim bu sessizlikte hiç hayra alamet değil.

Derken, maalesef kötü haber geldi…

Şimdi haberlerde söylediler ciğerlerimiz pişti.

Cenk meydanı Afrin’de, tankın içinde beş yiğit

Kol kola Rabbine yürümüş…

Beklemesinler’i işte şimdi anladım…

Rabbim şahadetinizi kabul etsin yiğidim…

Sen hep derdin ya,ömür dediğinde ne ki?

Birkaç saniye diye! Evet, maalesef öyleymiş…

Haklıymışsın ‘’Vatan sevgisi imandandır’’ laf ile olmazmış!

“Vatana, bayrağa helal gelmesin” diye,

“İslam sancağı yere düşmesin” diye,

Zemzem suyu gibi, şahadet şerbetini içmişsiniz be yiğidim!

Şehitliğin kutlu, Peygamber efendimiz komşun olsun aslanım!

Bayrakla dertleşen, toprakla birleşen,

Acı fırtınalarında cendereden geçen,

Can verip devleşen Mehmedim benim…

Gölgesi olmayan tüm yetimlerin babası.!

Müjdeler olsun ki sana, Cennet ehli yazıldın,

Melek olup da Hak katına süzüldün…

Meğer sen dünyadayken o mertebeye ermişsin de,

Gafil olan bizmişiz bir türlü anlamamışız…

Yerlere düşürmedin o mübarek bayrağımızı,

Al bayrağa sarıldın ya hamdolsun…

Paçavralara değil!

Şehidim sen rahat uyu, lakin uyu da deme bize,

İçimiz burkuldu bir kere, artık biz uyuyamayız!

Sus da deme bize, artık biz susamayız!

Söz, sana değil içimize akıtacağız gözyaşlarımızı…

Farkındayız, yine size çok borçlandık.

Ne diyeyim ki şimdi, sizi görünce böyle

Yaşamaktan utanır olduk.

Allah tüm şehitlerimizden ve sizden razı olsun.

Bilesiniz ki minnettarız hepinize…

Bu vatanın sahipsiz olmadığını gösterdiğiniz için,

Çanakkale ruhu ile gönüllerimizi fethettiğiniz için,

Bize, ne kadar koca yürekli bir millet olduğumuzu tekrar hatırlattığın için,

Minnettarız hepinize… Hakkınızı asla ödeyemeyiz.

Lakin söz veriyoruz, hep hak ettiğiniz gibi hatırlanacaksınız.

Hani hep derdiniz ya,

Öleceğiz…

Hem de öyle güzel öleceğiz ki

Ölümün bile ölesi gelecek diye

Haklıymışsınız…

Şahidiz şehidim!

Şahadetiniz kutlu, mekânınız cennet olsun!