Dünya Gıda Örgütünün rakamlarına bakıldığında israf edilen gıdanın, dünyada gıda üretiminin üçte birini oluşturduğu ve ürpertici bir israf çılgınlığını açıkça ortaya koyduğunu gösteriyor.

Yaşamımızın belki de en büyük ve bir o kadar da ciddiye alıp önemsemediğimiz sorunu ne yazık ki “gıda israfı ve etkileri”.

Özellikle ekmek üretim ve tüketiminin diğer dünya ülkelerine göre yüksek olduğu ülkemizde, günlük yaklaşık 4 ile 6 milyon aralığında ekmek, yılda ise 2 ile 3 milyar civarı ekmek çöpe atılıyor. Bunun  ekonomik kaybı ise ortalama 200-300 milyar liraya ulaşıyor.

Avrupa’da ortalama her 3 ekmekten birisi israf oluyor. Yine gelişmiş ülkelerde üretilen gıdaların yarısına yakını yenilebilecek durumda olmasına rağmen çöp oluyor. 200-250 milyon ton civarında yenilebilir gıda gelişmiş ve zengin ülkelerde heba oluyor. Bu rakamlar Afrika ülkelerinin ürettiği yıllık toplam gıda miktarına denk geliyor.

Ülkemizde ise yıllık 150-200 milyon ton civarında buğday ve ürünleri çöp oluyor.

Bu şu demek oluyor: Türkiye’de geri kalmış ülkelerin buğday ihtiyacının 5-6 altı civarında bir israf söz konusu.

İsraf rakamları aşağı yukarı bu civarda iken, birde dünyanın açlık ve ölümlerle ne durumda olduklarına bakalım:

-Dünya nüfusu: 7,6 milyar.

-Açık sorunu yaşayan insan sayısı: 832-900 milyon.

-Dünyada her 10 insandan birisi açlık sorunu yaşıyor.

-124 milyon kişi açlıktan her an ölebilir (sınırda).

-Her yıl ortalama açlıktan ölen insan sayısı 10 milyon civarında.

-Her 4 saniyede bir çocuk açlıktan ölmeye devam ediyor.

Rakamlarla dünyada açlık ve ölüm oranlarını belirttik.

Şimdi tokluk ve buna bağlı oluşan maliyetlere bakalım.

Dünyada toplam aşırı şişman sayısı: 1,6 milyar.

Obez insan sayısı: 719 milyon.

Kıyaslamak gerekirse: Aç insan sayısı aşırı şişman insanların yarısını oluşturuyor.

Şişmanlık ve obeziteye bağlı oluşan hastalıklar için harcanan sağlık giderleri de cabası.

Gözüktüğü kadarıyla dünyada herkes ihtiyacı kadar tüketse, israf ve çöpe atılan gıdalar doğru politikalarda tasarruf edilse dünyada açlık ve yoksulluk sorunu ortaya çıkmıyor.

Dünyayı paylaşan insanlar olarak, hep fazlasını tüketen, ihtiyacı olmadığı halde evini eşya çöplüğüne çeviren, ihtiyacından fazlasını paylaşmayan, elektrik, su vb. gibi kaynakları gereksiz yere tüketen, komşusu aç iken tok yatmaktan“rahatsızlık duymama” rahatlığına ulaşmış bireyler olmasak, dünya daha yaşanılır olacak.

Bugün dünyada etnik kimliği ne olursa olsun açlıktan ölen her insanın sorumluluğu bizim omuzlarımızdadır.

Türkiye olarak israftan vazgeçmemiz bile yıllık 2-3 milyar ekmek ve 200-300 milyar TL bir tasarruf oluşturuyorsa, burada gerçekten durup ciddi düşünmemiz gerekiyor.

İsraf etmeme konusunda devletten birilerinin bizi uyarmasını beklememiz gerekmiyor. Ya da öğretmenlerimizin derslerde sürekli israf etmenin yanlışlığını anlatması gerekmiyor. Müslüman bireyler olarak en önemlisi insan olarak; veren el alan elden üstündür değerini hayatımıza nakşetmiş olmamız gerekiyor.

Ekmeği çöpe atarken, yarısına kadar yemek dolu bir tencereyi; tersine çöpe çevirirken, içimizde titreyen bir taraflar olmalı. Bu konuda hepimize gerçekten ciddi bir sorumluluk düşüyor.

Toplumda cimri insanlar her zaman kötü olarak anılırlar, oysa israf edenler cimri insanlardan çok daha kötü insanlardır. Bunu da iyi bilmek gerekiyor.

Kuran-ı Kerimde : (Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Allahüteâlâ israf edenleri elbette sevmez. (Araf 31)

(İsraf etme! İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir.) [İsra 26, 27]

İnsan ne israf etmeli, ne de kısmalıdır. Ortasını bulmakdoğru olandır. Buna iktisat etmek denir. Cömertlik de malını iktisat ile kullanmaktır.

Allahüteâlâ buyuruyor ki:(Cimri olma, israf da etme!) [İsra 29]

Cömertleri överken de buyuruyor ki:

(Onlar sarf ettikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67]

Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:

(Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin. Fakat israf ve kibirden sakının!) [Buhari]

Sonuç olarak, dünyada açlık çeken bunca insan varken; ayrıca çevremizde çöptenyiyecek toplayarak hayatını sürdürmeye çalışan insanların yaşadığı bir dünya, gıda israfının ulaştığı boyut itibariyle gerçek anlam ve değerini yitirmiş bir dünyadır.

Yazımı ünlü aktör Morgan Freeman’ın bu değerli sözü ile bitirmek istiyorum.

Dünya: Afrikalı bir anne çocuğuna “Tabağındaki yemek bitecek!” diye bağırdığında kurtulacak.