24 Şubat’ta başlayan Ukrayna’nın işgali, başta Avrupa olmak üzere bütün dünyada şok etkisi yaratmış durumda. İkinci Dünya savaşının bittiği 1945’ten bu yana Batı Avrupa kendi topraklarında bir savaş yaşamadı. 1992-1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı ile 1998-1999 yılları arasındaki Kosova savaşı Avrupa’nın pek dikkatini çekmemişti. Şimdi ise savaş tam olarak kapılarında. Bir türlü durdurulamayan Putin’in, savaşı Avrupa’yı da içine alacak şekilde yayabilme kapasitesi, AB başkentlerinde korkuyla takip ediliyor.
Putin Dombas bölgesinde ayrılıkçı Ruslara karşı Nazi katliamları ve işkenceler yapıldığı iddiasını kullanarak girdiği Ukrayna topraklarında önüne çıkan şehirleri yıka yıka ilerlemeye çalışıyor. Savaşın başında bunun bir bütünsel işgal olmadığını söylese de başkent Kiev başta olmak üzere büyük şehirleri ele geçirmeye çalışması, niyeti hakkında şüphe uyandırıyor. Ukrayna ordusuna yaptığı çağrı karşılık bulmayan Putin’in şimdi tek amacı Kiev’i ele geçirerek masada elini güçlendirecek kartı bir an önce çekmek. Bunun için her an büyük taarruz başlatabilir. Başkent Kiev’de hala bir milyonun üzerinde sivil var. Olası bir şehir savaşı çok büyük katliamlara yol açabilir.
Savaşın başından bu yana üç hafta geçti. Ölü sayısı, on binin üzerinde. BM resmi rakamlarına göre 600 civarında sivil hayatını kaybetti. Bin yaralı var. Bunun yanı sıra 2 bin ila 4 bin civarında Ukrayna askeri öldü. ABD askeri kaynakları Ruslardan 5-6 bin civarında kayıp olduğu belirtiyor. Ukrayna ordusu ise öldürülen Rus askeri sayısının 12 binin üzerinde olduğunu iddia ediyor.
Herkes bir anda dünyayı etkileyen bu savaşın ne zaman sona ereceğine bekliyor. Böyle giderse Putin Kiev’i alana kadar savaşın devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu arada büyük insani dramlar yaşanıyor. Milyonlarca kişi birkaç gün içinde komşu Polonya, Romanya ve Moldova’ya kaçtı. Cevabı beklenen bir başka soru ise Rusya Devlet Başkanı Putin’in savaş sonunda ne olacağı. Elbette beklenen; Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) (International Criminal Court) yargılanması. Neredeyse bütün Avrupa böyle bir son arzuluyor Putin için. Peki bu mümkün mü?
Cevabı baştan vererek nedenini açıklayalım. Putin için böyle bir son pek mümkün görünmüyor. İki sebepten dolayı. Öncelikle Rusya UCM’ne imza atan taraf ülkelerden biri değil. Dolayısıyla bu mahkemede yargılanması kendi iç hukukları açısından da mümkün değil. Tıpkı yalan delillerle başlattığı savaşta milyonlarca Iraklının ölümüne neden olan George Bush gibi. ABD bu mahkemeye taraf olmadığı için işlediği suçlardan dolayı yargılanmadı. Ebu Gureyb gibi bir işkence merkezi bile hatıralarda kalan çirkin birkaç fotoğraftan ibaret kaldı.
Putin’in savaş suçlarından yargılanmasının önündeki ikinci engel ise Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimî üyesinden biri olması. Zira BM Genel Sekreterinin başlatmak istediği bir soruşturma Rusya tarafından veto edileceği için potansiyel bir yargılama ihtimali de suya düşüyor.
Batılılar Putin’in yargılanmasını dört gözle beklese de bundan önceki savaşlarda bu yönde hiçbir adım atılmadı. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü Rus ordusunun Çeçenistan’da, Gürcistan’da ve Suriye’de işlediği katliamları defalarca rapor etse de hiçbir Avrupalı liderden Putin’in savaş suçlusu olarak yargılanması için çağrıda veya girişimde bulunulmadı.