Tüm Türkiye’nin üstünde uzlaştığı bir konudur; CHP’nin normal yollar dışında iktidara gelemeyeceği meselesi.

CHP’yi hem içeriden hem dışarıdan yönetenler de bu durumu çok iyi bildikleri için CHP’nin yanına bir kaç parti daha angaje ettiler. HDP ve İyi Parti bunlardan bir kaçı. Neden bu iki partiyi söyledim çünkü ikisi de çeşitli güç odakları tarafından kullanışlı hale getirilerek hayran kitleleri artırıldı.

Bu süreçte İyi parti seçimde misyonunu tamamlayarak CHP’den ayrı bir politika çizmeye başlasa da HDP için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. CHP ve HDP siyam ikizi olarak Türkiye siyaset arenasında boy göstermeye devam etmektedir.

İç ve dış CHP yöneticileri kullanışlı hale getirilen HDP’yi hem sosyo kültürel hem de güç noktasında CHP’nin hizmetine sunmuş durumdalar. Birçok amaçları var ama şimdilik yegane  amaçları Recep Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye. Bu amaç için hiçbir şeyden kaçmayan CHP, PKK’yı bir terör örgütünden ziyade AK Parti ve Erdoğan ile mücadele eden silahlı milis gücü olarak algılıyor. Ve bu noktada HDP ile görüş birliği içerisindeler.

Şöyle ki; düğün evinin defçisi, ölü evinin yasçısı İBB başkanı terör örgütüne yardım ve yataklıktan kayyum atanan HDP’li belediyelere ziyarete gidip, “aynı yerdeyiz, aynı noktadayız” itirafı ve Kaftancıoğlu’nun “Türkiye Halkları”, “Mücadeleyi Büyütme” söylemleri gibi  HDPKK’nın sloganik ifadelerini kullanması..

(yazıyı kaleme alırken Kaftancıoğlu Türkiye’yi aşağılama ve küçük düşürme suçlarından hapis cezası aldı. Demek ki doğru şeyler kaleme alıyoruz)..

Sonrasında, ormanları yakanların PKK’lı teröristler olduğu anlaşılınca tüm CHP’nin eylemlerinin sona ermesi ve yine hümanistliği elden bırakmayan CHP’nin, Diyarbakır’da PKK’nın dağa kaçırdığı çocuklarını isteyen Annelere en ufak bir destek ifadeleri kullanmamaları..

Tüm bunların yanında CHP destekçisi sanatçılarında yukarıda ifade ettiğim hususlarda dut yemiş bülbüle dönmeleri ve gündem değiştirme çabaları… Gerçi bu sanatçıların ipi İKSV’nin (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) elinde. Neden bu gibi durumlara ses çıkartamadıklarını buradan da anlayabilirsiniz…

HDPKK ve CHP’ye destek veren Kürt vatandaşlarımıza bir meseleyi hatırlatıp bitirmek istiyorum: Kürtler’in Beyaz Türk diye adlandırılan sol ile aynı dümene geçmesi, Kürtler’in hayrına olmadığı gibi aynı zamanda siyasi ve sosyolojik bir intihardır. Tarihsel gerçekler, bu önermeyi doğrulayan sayısız örneklerle doludur.

Gelin siz, dağa kaçırılan oğlunu HDPKK’dan söke söke alan Hacire Anne gibi Kürtler’e destek olun… Ve bu mücadeleyi hep birlikte büyütüp hem beyaz Kürtlere hem de beyaz Türkler’e bir ders verelim…