Şu konuda anlaşalım;
Arabayı, dikiz aynasına bakarak süremeyiz.
Öne bakmak gerekir.
Yoksa toslarız bir yere.
Buna binaen;
Ülkeyi de, devamlı geriye bakarak idare edemeyiz.
Tabi ki geçmişi bilmezsek, geleceğimizi tayin edemeyiz.
Tarih bilgisi mutlaka şart…
Ancak, tarihte takılı kalmak olmaz.
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethetmiş.
Harika!
Yavuz Sultan Selim, Hilafet’i getirmiş.
Âlâ!
Kanuni Sultan Süleyman da Rodos ve Doğu Avrupa’nın önemli bölgelerini fethetmiş, Avusturya surlarına dayanmış.
Pekâlâ!
Ne kadar harika gelişmeler değil mi?
Göğsümüz kabardı, ecdadımız neler neler yapmış.
Sözümüz yok ve asla olamaz.
Atalarımız, bunları yapmış. Kabul.
Peki, biz n’aptık?
Bugün, Türk gençliği olarak ne yapıyoruz?
Ne yapmaya çalışıyor, nereye gidiyoruz?
Japonya, ilk insansı robotu Asimo’yu tanıtalı 17 yıl oldu.
Almanya, otomobil piyasasını dünyaya açalı, neredeyse 100 yıl oldu.
ABD’nin, yazılım sektörüyle piyasayı alt üst etmesinin üzerinden tam 30 yıl geçti.
Çin, her şeyi üretiyor maaşallah.
Rusya, savaş sanayiinde ilerledi.
Soru;
Şimdi bu milletler, tarih bilmiyor muydular?
Elbette biliyordular.
Hem de âlâsını…
Ama geçmişten ilham alıp, geleceğe yatırım yaptılar.
İnanın Japonlar, artık Amerika’yla yaptığı savaşı anlatmıyordur o kadar.
Veya Almanya, en kuvvetli olduğu Bismarck dönemiyle şişinmiyordur, emin olun!
Böbürlenmek yerine ders çıkarmış adamlar.
Bu aşikâr.
Ne yapmışlar, gençliği geleceğe entegre etmişler.
Hem anıtmezarları gezdirmişler, hem fabrikaları…
Hem atalarını anlatmışlar, hem geleceği…
Peki biz? Biz n’aptık?
Kaç öğrenciye fabrikalarımızı gösterdik?
Kaç öğrenciye “gelecekte ülken için ne yapmak istiyorsun” diye sorduk?
Anca “kendin için ne yapacaksın” dedik.
Cevaplar da hazırdı zaten;
“mühendis, doktor, avukat, öğretmen olacağım…”
Klişe cevaplar.
Ki, bunlar da birer aile dayatmacası…
Çünkü dağarcığımızda bir arkeolog, bir zoolog, bir nörolog olmak yok.
Dünyaya, insanlığa faydalı bir buluş yapmak yok.
Tarihe geçme hevesi yok.
Ne var?
PARA GETİREN MESLEKLER…
Bir “sanatçı, yazar veya bilim adamı yetiştirelim” yok maalesef.
