“Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yoktur. Altını çiziyorum, bireysel çıkışlarla kendisine yol arayanların bu partide işi yoktur…”
Bu okuduğunuz cümleler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait.
24 Haziran seçimleri bitmiş,
25 Haziran Pazartesi geçmiş,
26 Haziran Salı günü gelmiş,
“E ben de çıkayım açıklama yapayım” diye basın mensuplarının önüne çıktı.
Bir şeyler dedi:
Ama yazımıza konu olan cümleler okuduğunuz satırlardı.
İnsan sayarken yoruluyor…
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 seçime girmişsin ve Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce’nin sözleri ile: “Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş…”
Peki Kılıçdaroğlu ne diyor?
“Koltuk sevdası olanın partimizde işi yoktur.”
Şu an koltuk sevdası olan ve bir türlü istifa gibi erdemli duruşu sergilemekten çekinen kim?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
Peki CHP’ye 41 yıl sonra rekor oyu kazandıran Muharrem İnce ne diyor:
“Adam kazandı.
Kaybettiğinde tebrik etmeyeceğin yarışa girmeyeceksin!”
CHP seçmeni olmayan, sülalesinden CHP’ye oy çıkmayan bir vatandaş olarak şunu isterim:
Evet Muharrem İnce, CHP Genel Başkanı olsun.
Neden mi?
Bu soruya tersten cevap vereyim!
Kemal Kılıçdaroğlu gibi değil…
Kaybettiğinde kabullenme erdemliliğini gösteriyor.
Partisinin ileriye gitmesi için seçimden bir gün sonra çalışmaya başlayacağını söylüyor.
Sadece bu nedenler bile Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa ederek, önce CHP seçmenine sonrasında bu millete iyilik yapmasını beklerim.
Ama sadece beklerim…
Bunu yapar mı Kılıçdaroğlu?
Erdem meselesi diyelim konuyu kapatalım.