Yanlış anlaşılmasın, elbette her parti, kişi ve kuruluş, tek başına veya topluca, almış olduğu ortak kararla, herhangi bir seçimde, özgürce tercihlerini kullanabilir, evet veya hayır diyebilir.
Bu herkesin doğal hakkıdır.
Türk Milletinin, dindar ve milliyetçi milli unsurlarının siyasi mücadelesinde, DP, MSP, AP, MÇP, MHP, BBP, ANAP, DYP, FP, RP, SP ve AK Parti olarak temayüz etmiş siyasi organizasyonlarının bütün mensupları ve bu organizasyonlarla birlikte teşekkül etmiş olan gençlik teşkilatların en temel özelliği, ülke ve millet menfaati söz konusu olduğunda birlikte karar almalarıydı.
Kurdukları birçok koalisyon, ittifakla birlikte girdikleri seçimler bunun somut örneğidir.
Çocukluk ve gençlik yılları, Ülkü Ocağı ve Akıncı derneklerinde temayüz etmiş, Rahmetli Alpaslan Türkeş’in Milli Hareketi ile Rahmetli Necmeddin Erbakan’ın Milli görüşünün temellendirdiği siyasi mücadele içinde benim gibi şahsiyeti olgunlaşmış insanlar için ülkenin geçtiği şu süreç içinde, Saadet Partisinin CHP ile birlikte Referanduma hayır noktasında, Rahmetli Erbakan hocanın vefat yıl dönümünde bir araya gelmiş olmasının izahı ve sindirilmesi zordur.
FETÖ denilen örgüt ve mensuplarını ‘Paralel’ yapan gücün, diğer bütün kurum ve kuruluşlarda, ‘Paralel’ unsurlarının bulunduğunu, ‘Paralel’ unsurların yalnızca ‘Cemaat’ ve ‘hizmet’ sektörü ile ikame edilmediğini, çeşitli ideoloji ve siyasi görüş, farklı renk ve biçimde ikame edildiklerini yıllardır mütevazi köşemizde yazıp dile getirmekteyiz. Aynı unsurlar nasıl CHP’nin başından sayın Deniz Baykal’ı alaşağı edip CHP’yi ele geçirdilerse, diğer birçok partiyi de sureti haktan görünen paralel unsurlar ile ele geçirmiş oldukları ortaya bir bir çıkmaktadır.
Maalesef, CHP ve SPY’i bir araya getiren ve referandumda ‘Hayır’ için ortak karar aldıran bu muharrik unsurdur.
SP içinde Erbakan Hocanın Milli Görüşüne gönül verdiği için bu mirasın burada kaldığını vehmedip kalan kardeşlerimin vehimleri ve sevgileri kendilerine bir mazeret olur mu bilmem ama işin geldiği nokta itibarı ile SP, Rahmetli Erbakan Hoca’nın kendilerine arta kalan ‘Milli Görüş’ mirasını altı ok ile gömdüklerine şahit olduk.
Referandumdan sonra kapısına kilit vurulacak, tabela partisi durumuna SP’nin düşürülmesini göze alarak, Hocanın maddi mirası ile birlikte manevi mirasını da toprağa gömenlerin bir diyet ödediği malumdur ve fakat benim gibi gençliğinin en güzel yıllarını karşılıksız bu davaya harcayanların sessiz kalacağını zannediyorlarsa yanılmaktadırlar vesselam…