Bir millet küllerinden doğmuş…
Bin yıllık mazisi yarım asra bilinçli bir şekilde hapsolmuş…
O hapsolmuşluktan birkaç güzel adamın dirayeti, milletin izzeti ile kurtulmuş…
Geçmişin duası üstümüze düştü diye Allah her zorlukta bir kolaylık buldurmuş…
Ne vakit dara düşsek ellerimizden mazlum duaları tutmuş…
Dirilişine koşmanın özgüveni ile hak ettiği güzellikleri yaşar olmuş…
Tarihin şeref sayfasında esaret ile yaşamaktansa ölürler diye not düşülen bir milleti sindirmeye kimsenin gücü yetmez…
Köklerine, annesinin ak sütü kadar temiz mazisine, yeniden özünü dönerek şahlanış çağına bismillah demiş…
Bu mazi benim, bu şan benim, bu vatan benim, bu sancak benim ruhu ile hep daha iyi bir vatan için birlik olmuş…
Kendine dayatılan bütün unsurlara kafa tutup kendi iradem bu demiş ve ölümüne direnmiş bu millet…
İşte böyle kadim bir millet bu millet…
İşte böyle bereketli bir vatan bu aziz vatan…
Kendi kendimize yetemeyen zamanlardan…
Dünyaya yön veren, hakkı üstün gören, mazlumu savunan, zalimlere zalim diyen bir güce dönüşüyoruz…
Bağımsızlık ruhu genlerinde olan bir millet olarak hep tam bağımsız bir Türkiye özlemi duyduğumuz karanlık günleri geride bırakıp hedeflerimize koşuyoruz…
Sınırlarımızda din bağımız olanları şeytana çeviren Batı, iki kardeşin düşmanlığı ve kanı üzerinden prangalarından kurtulan Türkiye’ye ayar vermeye çalışı…
Ama artık sadece sözde kalıyor…
Zihin işgali yaptıkları topraklarımızı onlara dar ediyoruz, çok şükür…
Dar etmeye de devam edeceğiz…
Lakin bu defa yönetim merkezimiz olan Meclis’imizden, yani…
İçerden…
Bizim vergilerimiz olan para ile karnını doyuran bazı vekiller düşman parlamentosunun vekillerine dönüşmüş olarak çıkıyorlar halkın karşısına…
Kimliğinde Türk yazan, ancak aklında, fikrinde Yunan yatan hainlerin elleri ile devletin her başarısına, halkın talebi olan gerçeklere saldırı düzenliyorlar, sözlü ve öfkeli…
Fikir kirliliği ile yandaşlarını zehirliyorlar…
Bu yetmiyor, milletin vaktini, enerjisini çalıyorlar…
Beş on yıl önde gidecekken geriden gidiyoruz…
Onların kötülükleri yüzünden…
Ne acıdır ki bu ülkede muhalefet bile bir ana muhalefetten ibaret değil…
Bir de sanki yabancı bir ülkenin partisi gibi davranan, her şeye karşı düşman sol muhalefet diye bir gerçeğimiz var ülkemizde…
İki ayrı muhalefet yaşıyoruz milletçe…
Biri milli ve yerli duruşun önemini haykırıp halkın seçtiği iktidarın yanında kale gibi duruyor…
Diğeri dış ülkeler büyükelçiliklerinin kapısında yatıyor…
Ülke ülke gezip vatanını, milletin baş yaptığı liderini kötülüyor…
Ülke gelişmede, başarıda rekora koşuyor…
Dünya küresel krizler ile boğuşurken milletimiz bereketli günler yaşıyor…
Dört koldan saldırı ile uğraşıyor devletimiz…
İçerdeki kansızlar ile, sınırlarımıza düşman hattı çekme derdinde olan Ehli Beyt’in katilleri ile, bilmem kaç yüz devletin paralı teröristi ile uğraşıyor, savaşıyor ülkemiz…
Hepsinin üstesinden Allah’ın izni ile gelmekteyiz ve de geleceğiz…
Millet bir vatan sınamasından geçti…
Ve dönüp dedi ki, Rabbimiz bizi ya şehadete erdir ya da vatansız bırakma…
Ve bir millet bir vatan kazandı…
Ancak içeride ve dışarıda bitmeyen düşmanlarını dünden daha iyi tanıdı…
Sol muhalefet şorta…
Vatan haini Cumhuriyet Gazetesi’ne…
Sürekli iç savaş arzusu takılıp kaldı…
Varsa yoksa seçilmiş, milletin duası Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Varsa yoksa millet düşmanlığı…
Zalim Batı’nın çıkarları için sürekli milletin gönlü ile seçtiği lidere saldırıyor…
O şanlı lider ne yapsa sola dar geliyor…
Millet liderine olan sevgisini…
Vatanına ve sancağına olan sevdasını daha kaç kez kanıtlayacak bu Moskova’nın çocukları olmuş kitleye bilmiyoruz…
Belki de kıyamet sabahına kadar…
Zira Ebu Cehiller ölmedi, kıtalar dolaşıyor…
Daha ne yapsın bu millet irademe dokunma diye…
Daha kaç seçim millet sevdiğini başında görmek istediğini hatırlatmalı size…
Ne zamana kadar milletin iradesine saygı duymamaya devam edeceksiniz…
Her yaptığınız kötülükle milletin gönlünden daha da çok düşmektesiniz…
Atatürk’ün partisi olduğunu iddia edenlerin durumuna bakınca millet utanıyor adeta…
Terörize olmuş grupları savunmak hep mi CHP’ye düşer…
Anarşistlikten başka ünvânı olmayan zalimleri savunmak hep mi CHP’ye düşer…
Savcımızı şehit edenlerin cenazelerine kahraman gibi gitmek, teröriste bizzat destektir…
Doğuda Kürt halkının ve Türk halkının istikbalini çalmak için kurulmuş PKK terör örgütünün kravatlı canileri neyse…
Batıda da, CHP, HDP rolünü üstlenmiştir…
Bir gazete, gazete diye değil terör yuvası olduğu için kapatılıyor ses CHP’den geliyor…
Milyon dolarlık hayat süren genel yayın yönetmenleri vatana ihanetten ülkeden kaçıyor, mazlum edebiyat sesi CHP’den geliyor…
Polisi şehit eden teröristleri öldüren güvenlik güçlerimize ağlayamayan CHP, zalimlerin cenazelerinde boy gösteriyor…
Gazeteciler suç işlemez diye bir kural yok…
Suç işleyeni devlet içeri alıyor, ses CHP’den geliyor…
Üstelik bunu cumhuriyete, Atatürk’e ihanet olarak algılayacak kadar millete, devlete yabancı…
Demokrasi sözünün artık dünyada yakışmadığı tek partidir CHP…
Zira millet kocaman badirelerden geçerken…
O milletinin yanında değil terör unsurlarının yanında yer alıyor ve devlete düşmanlık yapıyor…
Bu milletin irfanı tarihte hep çok önemli olmuş ve zor zamanlarını o irfan ile bertaraf etmiş…
Bundan böyle her şeye hazırlıklı olan bu aziz millet kendine ve değerline yabancı olanları hiç iktidar yapmadığı gibi muhalefet bile yapamayacak noktaya gelebilir…
Çünkü artık yeteri kadar bedel ödemiş olan millet kimseye başını ezdirmez…
Kendi sözünü hür söyleyen, baştan sona asalet olan bu halkın gönlünü çok incittiniz…
Bu sistem bu millete dar geliyor dar gelen sistemi değiştirmek isterse millet önünde kimseyi tutmaz yıkar…
Şunu bilin ki millete rağmen hiçbir şey olmaz…
Milletin sevdiğine, önemli gördüğüne saldırmaktan artık vazgeçin…
Yoksa millet alayınızdan topluca vazgeçecek…