Bu noktada iki ana başlık önemli: İlki FETÖ biter mi, ikincisi ise yeni bir darbe teşebbüsü olacak mı?

FETÖ bitmez mi?Yine birileri farkında olmadanFETÖ’nün ve akıl hocalarının değirmenine su taşıyorlar ve bu örgüte olağanüstü güçler atfediyorlar.Bazen öyle yazı ve haberlerle karşılaşıyoruz ki “Vay be!” demekten kendimizi alamıyoruz.

Bu yazı ve haberlere bakacak olursak FETÖ öylesine güçlü, öylesine akıllı, öylesine becerikli vs. vs. ki onu yenmek, bitirmek, yok etmek imkânsız.Ne yapacağız yâni teslim bayrağını çekip ve dâhi dükkânı kapatıp gidecek miyiz? İyi bari ülkenin anahtarını teslim edelim sorun temelden çözülsün.

Tutuklananların FETÖ ile hiç ilgisi olmayanların isimlerini vererek davaya dahil etme çalışmaları savcıları da zora sokuyor. Yine kamudaki FETÖ temizliğini sabote etmek ve sulandırmak için FETÖ ile hiç ilgisi olmayan kişileri isimsiz ihbar mektupları, şikâyet vs. ile açığa aldırarak meseleyi içinden çıkılmaz bir hâle sokma çabalarına dikkat etmek gerek. Bunda amaç masum insanları yok yere sıkıntıya sokmanın yanında vatandaşları devlet ile karşı karşıya getirmek olduğu akıldan çıkarılmamalı.

Ayrıca yine son dönemde yeni bir darbe söylentisi öylesine çok tartışılır oldu ki bıktırdı.Moody’s bunun sinyalini vermişmiş,10 bin İngiliz askeri Türkiye’ye çıkarma yapacakmış, Doğu ve Güneydoğuda aşiretlerin bütün kredi borçları kapatılmış, paraya boğmuşlar falan filan.

Geçin bunlar: kaç kişi gelecekse buyursun gelsin; gelecekleri varsa görecekleri de var. Hiç tahayyül etmeyecekleri bir karşılaşma merasimi ile karşılanacaklarından asla şüpheleri olmasın.

Diyeceksiniz ki, hiç mi tehlike yok? Olmaz olur mu? Türkiye’ye gözünü diken onlarca sırtlan her türlü yolu deniyor, deneyecekler de.Ama artık millete gına geldi.Şu olacak, bu olacak diye dövünmenin anlamı ve faydası da yok. Yatıp ölecek de değiliz.Bizim karşı çıkmamız ve kızgınlığımız birilerinin bilerek, birilerinin de bilmeyerek yok yere vaveyla koparmasına engel olamıyor.

Ama her şey rağmen 15 Temmuzu yaşamış bir millet faktörü asla unutulmamalıdır.Yine o malûm günü yaşamış bir devletin hiç ders çıkarmaması da asla düşünülemez..Tüm her şey olumsuz dâhi gitse bu milletin feraseti ve basiretinin defalarca test edildiği de hiç akıldan çıkarılmamalı.

Gazetelerin ve haber sitelerinin tiraj vs. endişesiyle yaptıkları haber ve attıkları manşetlere “Sahi siz kimden yanasınız?” sorusunu sormadan edemiyor insan.Kimse Türkiye’yi kargaşanın hâkim olduğu, her an yeni darbe tehlikesinin olduğu, yabancı askerlerin çıkartma yapacağı, batmış-bitmiş, can çekişen bir ülke olarak gösterme hakkına ve lüksüne sahip değil. Bazı sorumsuz kişilerin halkı paniğe sevk edecek haber yapması hiçbir gerekçe ile izah edilemez.

Zaten pek çok konuda hazır olan insanımıza şunu ifâde etmek isterim; Hiç tehlike yok, her şey güllük gülistanlık demiyorum. Sadece dikkatli olma hususunu abartmayın, ütopik senaryolara da, sizleri paniğe, ümitsizliğe sevk etmeye çalışanlara da kulak asmayın.Korkunun ecele faydası var mı yok mu diye yersiz bir tartışma başlatacak da değilim. Biz gereken tedbirleri alır, daha sonra gerisini Allah’a bırakır, tevekkül ederiz. Yani diğer bir deyişle olacak olan olur.

Ne NATO’cuların ne Avrasyacıların ne de FETÖ’cülerin oyunlarına gelin. Pek çok sıkıntı ile boğuştuğumuz bu günlerin yarınları çok aydınlık.Siz en iyisini ve en doğrusunu bilirsiniz.Gönlünüzden güzellikler eksik olmasın, aydınlık yarınlar sizinle olsun..