Bugün köşe bucak kaçacak, nefes alacak delik arayan FETÖ’cülerin Oryantalist şeflerinden aldıkları yeni talimatlar, yeni plân ve uygulamalar elbette vardır.
Görüyoruz ki, her birim, her değer, her var olan, zıddı ile izah buluyor. Gece gündüzle, acı tatlıyla, zor kolayla, güzel çirkinle, doğru yanlışla… Dolayısıyla Doğu da Batı’yla… Bu göz ardı edilemeyecek hakikat hepimizin malûmu. Ancak Batı, bu basit gibi görünen hakikatin idrakine bizden ziyade varıyor ve coğrafî konum üzerinden güç devşirerek Doğu’dan nemalanıyor. Bununla da yetinmeyip, Doğu coğrafyaları içinde oluşturduğu kompleks vasıtasıyla pek de yorulmadan Doğuluyu Doğuluya kırdırıyor.
Batı’nın ötekisi, zıddı, düşmanı, karşıtı, tezadı üzerinden var olma metodu, durdurulmaz bir iştiyakla devam etti, ediyor. Oryantalistler sinsi metotlarıyla istikrarlarını 2 asırdır korurken, biz 21. yüzyılın başında tarihî ve kültürel kodlarımızı çözememenin ve üzerimizde uygulanan geniş zamanlı plânların tesiri olan uygulamalara yeterli refleksi gösterememenin ceremesini çekiyoruz. Ülkemizden Oryantalizmin uygulamalarını seyrettiğimizde, görünen pek çok pratiği yok sayarak dilsizliğimiz ve sağırlığımız yetmiyormuş gibi bir de körleşiyoruz.
Meselâ, Amerika’da İkiz Kulelerin vurulması hâdisesinde Usame Bin Ladin ismi üzerinden üretilen ve günümüze kadar hız alan “İslâmî terör” klişesi… Müslümanların tüm dünyaya terörist olarak ilan edilişi,bir Oryantalist projedir.
Edebî çalışmalardan sosyal analizlere, akademik projelerden ekonomiye, yazarından çizerine, düşünüründen iktisatçısına pek çok enstrümanı bir araya getirme maharetinden hâsıl olan Oryantalizm, medya kanalını da mahir biçimde kullanıyor. Körfez Savaşı ile hayata geçirdikleri ve ülkemizdeki Gezi olaylarıyla bize de sirayet ettirdikleri ve de CNN’nin canlı yayın iştahındaki saklı gaye habercilik aşkından ibaret olmayıp, Doğu’nun zavallı, aciz ve vahim durumunu dünyaya duyurması da Oryantalist bir gayrettir. Medya alanında büyük paya sahip vebir Oryantalizmin maşası Aydın Doğan’ın, “CNN bize uluslararası bakış açısı getirdi. Dünyanın neresinde bir Türk varsa, oraya CNN Türk’le ulaşmak istiyoruz” ifadelerinde saklı Batı hizmetkârlığı da yabana atılır gibi değil.
Terör örgütleri ve Batı
Keza FETÖ’nün medya kanalı Zaman gazetesinin 5 Ekim 2015 yılında yayımladığı, siren sesleri ve “gülen” bebekten mülhem reklâmdan 9 ay 10 gün sonra gerçekleşen 15 Temmuz işgal girişimi de öyle… Ülkemizde cereyan eden en vahim Oryantalist hareket! Plânlı ve istikrarlı bir projenin hayat bulmuş hâline hep birlikte şahit olduk.
Oryantalistlerin 40 yıllık gebelikten sonra ülkemizde doğurduğu prematüre terör örgütü, milletin gayreti vedevletin basireti ile püskürtülmeseydi, bu vatan Amerika’nın, Avrupa’nın, İngiltere’nin masasında pay edilecek, Ortadoğu’nun enerji kaynaklarına çökmek için pusuya yatılacaktı. Bize ne olurdu? Allah-u âlem!
Oryantalistlerin gayrimeşru “gülen(!) bebeği”nin lanse edildiği asap bozucu siren sesleriyle sancılanıp anomalili ve prematüre bir doğumla hayatımıza avaz avaz girdi, fakat soluk almakta zorlanıyor. Türkiye’yi çilekli bir pasta gibi pay etme iştahı ile kalkıştıkları işgalde muratlarına eremeyen Oryantalistlerin prematüre FETÖ için tüm İsevî ülkeler kuvöz görevi görüyorlar şimdi.
Bugün köşe bucak kaçacak, nefes alacak delik arayan FETÖ’cülerin Oryantalist şeflerinden aldıkları yeni talimatlar, yeni plân ve uygulamalar elbette vardır. Uzun soluklu plânlamalar ile adım atan, telaşlanmayıp ağır ağır acele etme kabiliyetine sahip olan Oryantalistlerin dur durak tanımayacaklarını 200 yıllık geçmişleri bize söylüyor. Şimdi daha dikkatli, daha uyanık, daha fazla tetikte durulması gerekiyor.
Amerika’nın besleyip büyüttüğü, Batı’nın kötü çocukları PKK, YPG, PYD, DAEŞ terör örgütleri başımıza musallat edilmekle kalmayıp, bir de o kötü çocuklara ilim ehli, eğitim sevdalısı, din maskeli bir cici kardeş dünyaya getirmek istemelerini şimdi daha iyi anlamalıyız. Bir ülkeye göz koymuşlarsa, hiç telaş yapmadan, teolojik, ekonomik, sosyolojik her alanda türeyebilecekleri riskini göz ardı etmemeliyiz. / (Devam edecek…)