Yaklaşık 16 gündür Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüş devam ediyor. İşin ilginç yanı bu yürüyüşün asıl sebebi ve arzulanan gerçek sonucu hala muamma.

Birilerince bileti kesilen Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başında kalabilmek için bir hamle yaptı. Ama başlatılan bu “şey” ile sergilenen ve beklenen sonuçlar birbiri ile çok alakasız. Destek verenlerin gerekçeleri de birbirinden çok farklı. “Kervan yolda düzülür” mantığı gözetilmişçesine başlatılan bu eylemden herkesin beklentisinin farklı olması, sonuçları üzerinde de ittifak edilememesine yol açıyor.

CHP içerisindeki Kılıçdaroğlu muhalifleri tepki çekmemek için farklı olan görüşlerini ifade etmekten kaçınıyor. Onlar da gelişmeleri beklemeyi uygun görüyorlar. Geçen 16 güne rağmen şu sorular hala ortalıkta duruyor:

Yürüyüş neden İstanbul’a doğru yapılıyor?.

Kemal Kılıçdaroğlu’nın kısa zaman önce MHP’li muhalifler ve son olarak Hüsamettin Cindoruk ile yapılan görüşmelerde bu konu görüşüldü mü?

Cezaevinde tutuklu ve hükümlü bulunan PKK ve DHKP/C’liler için de cezaevinden salıverilme-çıkarılma isteniyor mu? Cezaevinde bulunan HDP’liler de ziyaret edilecek mi? Hayati tehlikesi var denilen HDP/BDP’li Ahmet Türk neden katılıyor?

CHP yetkililerinin söylediği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Lahey’de yargılatmak mı?

16 Nisan Halk oylaması sürecinde “Sayın Cumhurbaşkanı” ifadelerinden başkaca hitap şekli kullanmayan Kemal Kılıçdaroğlu neden tekrar “Firavun-diktatör” gibi kelimeleri diline pelesenk etti?

FETÖ’cüler bu yürüyüşe neden bu denli destek veriyor? FETÖ’nün siyasi ayağının içinde olduğu ve ByLock kullandığı iddia edilen CHP’li milletvekillerine bir koruma ön kalkanı mı?

Bu eylem 2019 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’a rakip olmayı garantilemek için mi? CHP’deki muhalifler (Deniz Baykal, Muharrem İnce vs.) bu eylemi canı gönülden destekliyor ve 2019’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını da onaylıyorlar mı? “CHP’den böyle eylemli bir çıkış gelmeseydi, hedef Kemal Kılıçdaroğlu olacaktı” diyenlerin bildiği başka bir şey mi var?

Meral Akşener liderliğinde kurulacak yeni partinin önüne geçme amacı taşıyor mu? (Metin Feyzioğlu’nun da o partide yer alacağı iddialarına ortak parti kurma iddiası eklendi)

Bu yürüyüş belli oranda başarılı olursa “Cumhuriyet Mitingleri” tekrarını mı göreceğiz, ya da 60 darbesi öncesinde yaşananların bir benzerini?

Yerli yersiz yapılan eleştiri ve ithamlar AK Parti’ye mesafe koymaya başlayan kesimi yeniden AK Parti etrafında kenetlenmesine sebep olacak mı?

Teke tek iken yürüyüşü ve CHP’yi eleştirip yerden yere vuran bazı solcular topluluklar karşısında 180 derece farklı açıklamaları neden yapıyorlar? “Adalet herkes için aranır ancak herkesle aranmaz” cümlesindeki “herkesle” kimlerdir?

Bu yürüyüşün ne için yapıldığı en başta açıklanması gerekirken 15’inci günde Kemal Kılıçdaroğlu, neden yürüyüşün sonunda yapılacak mitingde açıklayacağını söyledi? Ayrıca Yürüyüşün sonuçlanacağı nokta neden net ifade edilmeyip yuvarlak laflarla geçiştirildi. “Zamanlaması, planlaması, biçimi, içeriği” neden net değil?

Yürüyüşte aslından farklı ‘Gündoğdu Marşı’ söylenerek kime ne mesaj verilmek istendi? Selam çakılan marjinal örgütler en ön safları doldurmaya başlarsa ne yapılacak?

Her anlamda haklı ve adalet istendiği iddia edilen bu eyleme neden milyonlar destek vermiyor? Bilhassa varış noktası olan İstanbul’da kalabalık kitleleri karşı karşıya getirmek, önü alınamaz iç kargaşa çıkarmak için mi Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’a varacağı vakti tam da milyonlarca kişinin katılımının beklendiği 15 Temmuz’u anma etkinliklerinin olacağı vakte denk getirildi?

Bir bu kadar soru daha var ama yer sıkıntısın dolayı bu kadarıyla iktifa edelim. Güzellikler sizinle olsun…