Gönlümüzün “Danışmanını’’ kaybettik..!

Allah korusun bilemiyorum belki de ölmüştür.

Yoksa kış uykusundan henüz uyanmadı mı acaba?

Hani bilemedim doğrusu şimdi…

Çok iyiydi çok..!

Her daim birlikte doğduğumuzu iddia eder, bazen yoldaş bazen de kardeş derdi…

Öyle dili, dini, ırkı, cinside yoktu…

İkircikli durumlarda hep yardımımıza koşardı…

Aldığımız kararların ve yaptıklarımızın doğruluğu konusunda sürekli bizleri uyarırdı…

Hani bazen az da olsa toplumla, yasalarla ters düştüğü de olurdu…

Evet, hoşumuza gitmese de o hep doğruyu söylerdi.

Sürekli olarak onunla içten içe didişir hesaplaşırdık…

Öyle pek dışarı çıkmayı da pek sevmezdi gizlerdi kendini içerlerde, derinlerde bir yerlere…

Bazen sesi yüksek çıkardı bazen az.

Dediğim dedik der asla burnundan kıl aldırmazdı!

Söylediğini eğer yapmazsan bir ömür boyu yakanı bırakmazdı…

İnatçı idi haklı bildiği davasından asla vazgeçmezdi…

Sessiz mahkemelerin tek yargıcı olup çok hâkime kalem kırdırmışlığı da vardır.

Sonu ne olursa olsun doğruyu söyler gerçeği haykırırdı…

Ben toplumun “Ortak sesiyim adalet duygusuyum’’ der derin derin sızlardı..

Sana bir sır vereyim mi? “Benim işim daha çok Allah korkusu olanlarla’’ derdi…

Unutma ki “Bütün iyiliklerin kaynağı Allah’tır der, sürekli Hak yoluna’’ çağırdı…

En iyi arkadaşı merhametti ondan zinhar hiç ayrılmazdı…

“Ma’şeri vicdan’’ diyenlerde vardı ona kısaca “Vicdan’’ diyenlerde…

Evet, kıymetli dostlar “Vicdan’’ insan olmanın temel değerlerinden biridir. Belli belirsiz çıkan içimizdeki sestir. Sonradan asla monte edilemeyen görgü meselesidir. İmanımızdan, anne ve babalarımızın öğrettiklerinden, gelenek ve göreneklerimiz beslenir. Peygamberimiz Efendimiz (sav); Vicdan hususunda “Bir (iyilik ve taat) güzel ahlâktır; ism (günah ve kötülük) de vicdanını tırmalayan, seni rahatsız ve huzursuz eden ve insanların muttali olup bilmesini istemediğin şeydir” buyurmuştur. Balzac ise ona kısaca “yanılmaz yargı’’ demiştir. Ha bir de bu mevzu sözüm ona “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde’’ garanti altına alınmıştır…

Evet, kıymetli dostlar son günlerde yine “Vicdanımızı çok derinlerden yaralayacak olaylara maalesef hep birlikte şahit’’ olduk. Ama çok şükür ben inanıyorum ki vicdanımızı temelli kaybetmedik dönecek inşallah tekrar ait olduğu yerlere… Hatırlayın hele..! Daha öncede vicdanımız birçok kez yaralanmış ama bizler hatamızda ısrar etmekten vazgeçince derhal hemen geri dönmüştü değil mi? Az sabır eminim tekrar yine dönecek.

Elbette haklısınız daha öncede bizlere çok kızdığında günlerce yok olur ortalıkta görünmezdi. Lakin, evet doğrudur bu sefer biraz uzun sürdü… “FETÖ’cü damat kavurmacının tahliye kararından bu tarafa yine ortalıkta yok..!’’

Bir de şimdi “Siyonist İsrail uşakları 16 yaşındaki Filistin asıllı Fatma bacımızı Mescid-i Aksa’nın önünde 20 kurşun sıkarak şehit ettiler ya” tez zamanda dönmez artık geri…

Of of… Söyle hele gözünü sevdiğimin medeniyeti! Söyle hele..!

Vicdan ne yana düşer, adalet ne yana..?